İSTANBUL DT'den KONTRABAS
Metin Belgin’den bir perdelik bir büyük oyun...
Haber: Sevgül Eroğlu
O bir saat içinde klasik müziğin ustalarını hatırlıyor kısa ezgileriyle duyumsuyor, orkestraların düzenini hatırlayamadığınız hiyerarşisini, müziğin tarihinden kısa notları, toplumun müziğe ve müzisyenlere olan bakışını…
Devlet nemuru bir kontrabasçının seyircilerle yaptığı samimi dedikodusu izlenmeye değer.
Patrick Süskind’in yazdığı bu oyun tüm dillerde oynayarak otuzuncu yılında yine sahneye alınmış. Ve Patrick Süskind’in vazgeçilemez duruşuyla cinselliğe bakışını…
Hiç fokuslanmayı akıl edemediğimiz bir açıyla kontrabas enstrümanına yaklaşım.
Sahneye konulan basit ögelerle konu, oyuncuyla gayet iyi bir iletişim içinde. Işık da keza öyle.
Ortada duran devasa müzik aleti, duruşunun aksine feminen bir çağrışım içinde haykırışlarda. Gerçi yazar da bunu yakalamış ki, kadının yumuşak omuzları geniş kalçaları olarak tasvir etmiş.
Zaman zaman oyuncunun çıkardığı o notaların iç gıcıklayan, bas sesi ise beni aldı götürdü oradan oraya…
Vakur dimdik başarılı kadından…hüzün kokan ağır bir baskıya…Maria Antuanette’ten, Hürrem’e, Mata Hari’den, Marilyn Monroe’a, Grace Kelly’den, Sabiha Gökçe’ne, Halide Edip’ten, Edith Piaf’a…. günümüze … gördüğü şiddet ve acımasız bakışa duyduğu öfke ve çaresizliği sessizce göğüs geren kadınımıza…
Müzik evrensel bir anlatım tarzı. Tarih boyunca da bir anlatım tarzı olmuş. Nokta!
Kontrabas işin içine girince noktalar çoğalıyor elbette!
İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun daveti ile o bir saat çok güzel duygular yaşadım. Sismik bir salınım içinde Metin Belgin’in usta performansıyla grafikler çizdim.
Oyun başlamadan önce yapılan bir öneri, oyun sırasında yerini buldu.
Kontrabasın sesi uzaktan çok daha iyi anlaşılır.
Kesinlikle o dört telden ve geniş arka gövdesinden dünyanın en güzel tınılarını duyabilirsiniz.
Assolistler gibi parçaların sonuna doğru girdiğinde ise;
‘Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği’
Müzik böyle bir kulak eğitimidir çalan için başka dinleyen için başka bir ustalık!
Katılımın yüksek olması da ayrı bir keyifdi.
Atam ne güzel demiş;
‘Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.’
Teşekürler İstanbul DT
Teşekkürler Metin Belgin
Emeği geçen tüm arkadaşlara
Ve de güzel bir sinerji yaratan izleyicilere...
