GÜNCEL BİLGİLER (2)
l Fervo Energy, jeotermal enerjiden yararlanmak için petrol sondaj teknolojisini kullanarak bir dönüm noktasına ulaştı. Şirket bu devrimsel yaklaşımla 3,5 megawatt karbonsuz enerji üretebiliyor.
l Jeotermal enerjide devrim Yapay jeotermal rezervuarlar oluşturuluyor
l Endüstrilerin kesişimi Jeotermal enerjide büyük bir dönüm noktasına ulaşıldı
l Fervo Energy, bir süre önce yaptığı duyuruda önemli bir teknik dönüm noktasına ulaştıklarını açıkladı. Firmaya göre jeotermal enerjinin temiz enerjiye geçişte daha büyük bir rol oynamasının önünü açıldı. ABD’nin Nevada eyaletinin kuzeyinde gerçekleştirilen 30 günlük bir kuyu testinde şirket, 3,5 megawatt elektrik üretimi sağlayacak koşullara ulaştığını söylüyor.
l Jeotermal enerjide devrim
l Bir megawatt enerjinin aynı anda yaklaşık 750 eve güç sağlayabilecek bir kapasite olduğunu da belirtelim. Bununla birlikte Fervo'nun Project Red sahasının bu yıl şebekeye bağlanması bekleniyor. Firma ayrıca 2021 yılında Google ile "yeni nesil jeotermal enerji projesi" geliştirmek için bir anlaşma imzalamıştı. Bu sistem Google veri merkezlerine ve şirketin Nevada'daki diğer bazı altyapılarına güç sağlamak için kullanılacak. Ancak tüm hikaye bununla sınırlı değil.
l Artık jeotermal enerjide “Enhanced Geothermal System -EGS” olarak ifade edilen ve Türkçe’ye “Gelişmiş Jeotermal Sistem” olarak geçirebileceğimiz bir olgu var. Fervo Energy, ise ilk kez bir EGS'nin ticari ölçekte çalışabileceğini göstererek kesinlikle bir devrimi başlatıyor. Bilim insanları 1970'lerden bu yana EGS'yi gerçeğe dönüştürmeye çalıştığı için bu noktaya ulaşmak uzun ve zorlu oldu.
l Belirtilenlere göre doğal bir jeotermal sistemin elektrik üretebilmesi için ısı, akışkan ve kaya geçirgenliğinin bir arada bulunması gerekiyor. Dünyanın birçok bölgesinde kaya gerekli ısı seviyesine sahip olsa da akışkanın içinden akması için yeterli geçirgenliğe sahip değil. EGS yönteminde ise yeraltında derin sondajlar yaparak ve kayada kırıklar oluşturmak için sıvı enjekte ederek bu geçirgenlik yapay olarak sağlanıyor. Bu yaklaşım, bir jeotermal enerji santrali için potansiyel sahaların sayısını büyük ölçüde artırabilir. Kısacası, EGS yani Gelişmiş Jeotermal Sistem ile doğal jeotermal kaynağa olan ihtiyaç ortadan kalkıyor.
l Fervo Energy, pilot tesisinde ilk olarak 2,34 kilometrelik bir sondaj ve ardından 990 metrelik yanal bir sondaj işlemi daha gerçekleştirdi. Şirket yaptığı açıklamada 191 derece ulaşan sıcaklıklar elde ettiğini duyurdu. Bu noktadan sonrasında ise kuyulara su pompalanıyor. Isınan su yüzeye çıkartılarak türbine sokuluyor ve elektrik üretimi gerçekleştiriliyor. Fervo aynı zamanda, 2028 yılına kadar faaliyete geçmesini beklediği ve yaklaşık 300.000 eve elektrik sağlayacak 400 megavatlık bir projenin inşaatına da başladı.
l Endüstrilerin kesişimi
l Şu anda jeotermal enerji kaynaklarının çoğu, magmanın yeryüzüne yaklaştığı tektonik plaka sınırlarının yakınında bulunmakta ve yakınlardaki yeryüzünde hapsolmuş suyu ısıtmakta. Haziran 2022 sonu itibariyle Türkiye’nin kurulu jeotermal güç kapasitesi 1686 MW. Toplam kurulu güç içindeki payı ise yüzde 1,66.
l Fervo, doğal olarak oluşan koşullara güvenmek yerine, yeraltının derinliklerindeki kayalarda rezervuarlar oluşturmak için hidrolik çatlatma ile petrol ve gaz endüstrisi tarafından geliştirilen sondaj teknolojisini kullanıyor. Fervo Energy CEO'su Tim Latimer yaptığı yazılı açıklamada, "Petrol ve gaz endüstrisinin sondaj teknolojisini uygulayarak, dünya genelinde yeni coğrafyalarda 7/24 karbonsuz enerji kaynakları üretebileceğimizi kanıtladık" dedi. Sondaj maliyetlerinin de düşmesiyle artık bu tekniğin uygun fiyata yapılabilmesi de kolaylaşıyor.
James Webb Teleskobundan heyecanlandıran keşif! Şimdiye kadar teorikti
James Webb Uzay Teleskobunun çektiği fotoğrafları inceleyen bilim insanları heyecanlandıran bir tespite imza attı. Bilim insanları, "karanlık yıldız" olabileceği değerlendirilen süper kütleli üç parlak gökcismi tespit etti. Şimdiye kadar teorik olan karanlık yıldızların, Güneş'ten 10 milyar kat daha parlak olduğu ve evrende bugün görünen türden yıldızlar oluşmadan önce var olduklarının düşünülüyor.