Konya’nın vakıf eserleri Ayna sergisinde
Vakıf Katılım’ın hayata geçirdiği Vakıf Eserleri Envanter Projesi kapsamında düzenlenen “Ayna: Anadolu Göğünün İpek Mahyası” sergisi, Üsküdar Mimar Sinan Galerisi’nde açıldı. Konya Vakıf Eserleri isimli kitap çalışmasının bir yansıması olan sergi, Konya’nın zengin vakıf mirasını, bu mirasın ürettiği ve yaşattığı anlam dünyasını gözler önüne seriyor. Konya’da Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze ulaşan külliye, cami, medrese, kervansaray, hamam, sarnıç, çeşme, türbe türü vakıf eserleri ile bunları bezeyen çini, ahşap oymacılığı, kalemişi, taş işçiliği gibi süsleme öğelerinin fotoğraflarından yola çıkan sergi, yapıların inşa edildiği dönemin ruhunu yansıtıyor.
İLK DURAĞIMIZ HATAY’DI
Konya Vakıf Eserleri çalışmasının ortaya çıkış hikayesini anlatan Vakıf Katılım Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Yusuf Armağan, Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesindeki vakıf eserlerinden bir envanter çalışmasına başladıklarını söyleyerek şunları aktardı: “İlk durağımız Hatay’dı. Hatay’da çalışmalarımızı bitirip lansmanımızı yapacağımız sırada deprem oldu. Çalıştığımız eserlerin yüzde sekseni yıkıldı veya ağır hasar aldı. Fakat en son oraları fotoğraflayan ve onlarla ilgili topyekün bir çalışma yapan kurum olarak kaldık. Bu çalışmalar o dönem yol gösterici oldu. Devamında Konya ile çalıştık. Bundan sonra duraklarımızı artırarak senede beş şehre çıkaracağız. Kütahya ve Bursa projelerimiz hali hazırda devam ediyor. Bu çalışmalara yurt dışındaki vakıf eserlerimizi de ekleyeceğiz. Her çalışmanın fotoğrafları üzerinden sergisini de açacağız.”
YAPIYA AİT TÜM DETAYLAR KAYIT ALTINDA
Uzun ve yorucu bir çalışmanın ardından Konya’daki Vakıf Eserleri belgelediklerini belirten Proje Yönetmeni Fatih Ketancı, “Vakıf Eserleri Envanter Projesi, Vakıf Katılım tarafından hayata geçirilen bir sosyal sorumluluk projesi. Proje kapsamında, çalışma yürütülen şehirdeki vakıf eserleri çok detaylı olarak fotoğraflanıp kayıt altına alınıyor. Bu envanter çalışması daha sonra alanında önemli bir referans kaynağı teşkil edecek bir kitaba ve sergiye dönüşüyor.
Mümkün mertebe yapıların tamamını detaylı bir şekilde, farklı açılardan fotoğraflarını çekerek belgelemeye gayret ettik” şeklinde konuştu.
BİR TAŞLA MÜTHİŞ ESERLER YAPMIŞLAR
Arka planda çok büyük bir emeğin olduğunu ifade eden serginin küratörü Numan Noyan Küçük, “Bu sergi bir deneyim ve öğrenme sergisi, özellikle yeni nesillerimiz bu yapılarla hemhal olsun, onlarla tanışsın istiyoruz. Tahmin edersiniz ki bir vakıf eserinin bir çocuğun aklında kalması çok zor. Sebilin veya hazirenin ne olduğunu deneyim kutularını döndürdüğünde örnekleriyle görebiliyor. Bu kavramları da aslında yeni neslin aklında tutmaya çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.
Atalarımızın bir taştan yola çıkarak müthiş eserler ortaya koymasının kendisini çok etkilediğini dile getiren Küçük, “Yapıları inşa etmekle kalmamışlar, üzerine öyle güzel işlemeler, süsler, ahşaplar, geometrik formlar koymuşlar ki, bunlar eserlerini daha da yukarı taşımış. Bu aktarımı daha görsel hale getirmek için bu sergiyi hazırladık” dedi.
ADIM ADIM SERGİ
- Serginin girişindeki ekranda, kitabın serüveni ve geometrik mimari formların dijital yansımalarının görüldüğü video artlar yer alıyor. Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemini temsil eden üç kemerden geçilerek sergiye giriş yapılıyor. Taş Oda’da, bir yapıyı meydana getiren, yaşatan ve yarına taşıyan temel unsurlar yer alırken, Dönen Küpler, parçadan bütüne bir yolculuğu deneyimleme şansı sunuyor. Mahya Küpleri ise vakıf eserlerinin ürettiği anlam dünyasının anahtar kelimelerini hatırlatıyor. Ve son olarak kronolojilerde bin yıllık serüvenin izleğini takip ediyor, hangi dönemde hangi işçiliğin öne çıktığını görebiliyorsunuz.
İşte 2024’ün en çok okunan KETEBE kitapları
'Anadolu tarihinin başladığı yer'de ortaya çıkan 4 bin 200 yıllık gerçek: İklim değişikliği