Zeki Çol - Psikolojik avantaj da Fenerbahçe'de
Maç fazlalarıyla ve 5 puanlık farkla yakalanan avantaja, bir de psikolojik üstünlüğü kattı Fenerbahçe.
Beşiktaş, yine kar engeliyle gelen ertelemeye takılınca, yarışta sıkışacak maç trafiğiyle yaşayacağı beklemedik handikabı bir başka rakip olarak karşısında buldu.
Pereira, oyun öncesi konuşmasında kim bilir belki de Trabzon'da olabilecek bir ertelemenin getireceği bu psikolojik üstünlüğü öngörerek, “Bu bizim için şampiyonluk maçı.” demişti. Zaten takımı da oyuna o konuşmanın paralelinde bir motivasyonla başladı. Önde baskı uygulayan, atak, tempolu, coşkulu ve bir an önce skoru hedefleyen bir başlangıçtı bu.
Rizespor, baskıyı yedikçe kendi alanına hapsoluyor, oyun adeta tek kale oynanıyor ve Fenerbahçe sürekli golü zorluyordu. En fazla şutu attığı, kalesinde en ufak bir rahatsızlığı yaşamadığı, tümüyle kontrol altına aldığı bir ilk yarı oynadı lider. Ama o baskı, o istek, o arayış ve o şut zenginliği penaltılar dışında gol getirmedi Fenerbahçe'ye. Yine 9 ve 40'taki iki penaltı ve Fernandao'nun iki kez fileleri yokladığı iyi futbol, rahatlatan skorla ilk yarıyı geride bıraktı Fenerbahçe.
Ama ikinci yarıda o keyifli ve olumlu tablodan eser kalmadı. Rizespor'un Sercan-Sylvestre değişikliği ve Deniz'i forvete çekerek başladığı yarının henüz ikinci dakikasında kaleci Volkan'ın gereksiz yere yaptığı kontrolsüz hareket ile Deniz'i düşürmesi bir anda oyunun seyrini değiştirdi.
Sylvestre'nin oyunu 2-1'e taşıması Rizespor'un isteğini kamçıladı, direncini yükseltti. Fenerbahçe'nin ise ritmini bozdu. Bu defa oyunu dengeleyen, dahası çok önemli fırsat yakalayıp 58'de beraberlik fırsatını tepen Rizespor, kontrollü mücadele etmek zorunda kalan ve hücumdaki etkisini hissedilir biçimde kaybeden Fenerbahçe'ydi. Hele de Pereira'nın hücuma hareketlilik getiren ve iyi mücadele eden Volkan'ı dışarı alması sonrasında. Bu bölümde etkisiz oynayan ve çok top kaybı yapan Markovic'ti. O sahada tutulurken, Volkan Şen'i Alper ile değiştirmek hatalı tercihti.
Ne Alper bir şey katabildi oyuna... Ne de Fernandao'un yerine giren Van Persie.. Pereira'nın hamleleri tutmayınca, Markovic verimsiz kalıp zaten hücum organizasyonuna yeterli katkıyı yapmakta sorun yaşayan orta alandan kaliteli dokunuşlar çıkmayınca, Fenerbahçe'nin hücum etkisi neredeyse sıfırlandı. Ancak savunması, ayaktaydı ve Rizespor'a ikinci gol şansı tanınmadı.
Evet Fenerbahçe, kazanmayı alışkanlık haline getirdi. Son 10 resmi maçını galibiyetle bitirdi. İlk yarıdaki Beşiktaş yenilgisinden sonra maç kaybetmiyor. 34 maçtır öyle ya da böyle gol de atıyor. Yani baktığınızda tablo mükemmel. Lakin oyun kalitesinde hâlâ gelgitleri yaşıyor. Ve oynadığı futbol, bu görkemli tabloyla bir türlü uyuşmuyor.