Suyu çok içiyor, sık mı acıkıyorsunuz?
Tıpta diyabet diye adlandırılan şeker hastalığı, midenin hemen arkasında bulunan pankreas adını verdiğimiz bir salgı bezinin hastalığıdır. Pankreas bezi hem yediğimiz besinlerin sindirimi için enzim salgılar hem de kandaki şekerin hücreler tarafından kullanılabilmesini sağlayan insülin adında bir hormon üretir.
İnsülin hormonu hücrelerin canlılığını devam ettirebilmesi için kanda bulunan şekerin hücre içine girmesini sağlar. Eğer insülin hormonu yeterince salgılanamazsa, sürekli aç hissederiz ve kandaki şeker miktarı aşırı artar. Kandaki şeker miktarı aşırı artınca ince kan damarları tıkanır.
Bu durumdan en çabuk böbreklerimiz, gözlerimiz, kalbimiz, el ve ayaklarımızın uç kısımları etkilenir. Daha sonra da tüm organlarımız hasara uğrar ve görevlerini sağlıklı olarak yerine getiremez.
Yaralarımız geç kapanır hatta kapanamaz. Vücut direncimiz düştüğü için çok daha kolay hastalanırız.
NE ZAMAN KAN ŞEKERİ TAHLİLİ YAPTIRMALI?
Kandaki yüksek şekeri idrar ile vücut dışına atabilmek için çok susamaya başlarız. Bunun sonucunda çok sık idrara çıkarız. Kan şekeri hücre içine giremediği için hep açızdır ve çok yemek yeriz. Çevrenizde ağzı çok kuruyan, çok su içen, çok idrar yapan ve çok acıkan birisini görürseniz hemen ona kan şekeri tahlili yaptırmasını önerin. Çünkü bu dört belirti şeker hastalığının ilk belirtileridir.
Bu ilk 4 belirtinin dışında halsizlik ilk başlarda ani kilo kaybı, yorgunluk, vücudumuzda özellikle kollarda ve bacaklarda uyuşma, karıncalanma, parmak uçlarında his kaybı ve görme bozuklukları başlar. İlk dönem geçtikten sonra aşırı bir kilo alımı da başlar. O kadar çok su içmelerine rağmen ciltleri hep kurudur. Kan şekerini idrar ile dışarı attıkları için, sık idrar yolu enfeksiyonu yaşarlar.
BUNLAR VARSA DİKKAT!
* Açken kan şekerinizin normal çıkması sizin şeker hastalığına yakalanmadığınızı göstermez.
* Eğer sık acıkıyorsanız,
* Ara ara ağzınızda kuruluk hissediyorsanız,
* Yemek yedikten sonra uykunuz geliyor veya bayılacak gibi hissediyorsanız,
* Sık idrar yolu enfeksiyonu geçiriyorsanız,
* Nefesinizden aseton gibi bir koku ara ara geliyorsa,
* Yaralarınız geç iyileşiyorsa,
* Ailenizde başka şeker hastaları varsa,
* Bir doktora giderek şeker yükleme testi yaptırmanızda yarar var.
ŞEKER HASTALIĞI İKİ TİPTİR
Tip 1 diyabet dediğimiz hastalarda, pankreasta insülin yapan beta hücreleri hasar görür ya da insülin yapımını engelleyecek hastalıklarla ortaya çıkar. Doğumdan itibaren veya çok genç yaşta görülür. İnsülin ya hiç üretilmez ya da çok az üretilir.
Tip 2 diyabet dediğimiz hastalarda ise sorun pankreasın insülin üretememesi değildir. Burada pankreas kişinin çok karbonhidrat tüketmesine bağlı olarak ya yeterli insülin üretemez ya da insülinin görev yapamaması nedeni ile şeker yüksekliği oluşur.
Hastaların büyük çoğunluğu 40 yaş üzerindedir ve kilo problemleri vardır.
Bazı hamileliklerde de hormon salgısına bağlı olarak hamilelik diyabeti ortaya çıkabilir. Hamilelikten sonra kan şekeri normal düzeyine inebilir. Fakat bu tip hastalar her an tip 2 diyabet hastalığı olabilecek kişilerdir.
ŞEKER HASTALIĞINA YAKALANMAK İSTEMİYORSANIZ
* Tatlılardan, hamur işi gıdalardan uzak durmaya gayret edin.
* Vücudunuzun biyolojik ritmini geri kazanın. İnsan için biyolojik ritim, erken bir kahvaltı ile güne başlamak, günde 4 öğünü geçmemek, çay-kahve gibi içecekler yerine suyu tercih etmek, saat 23:00- 02:00 arasında uykuda olmak, gün içerisinde en az 5.000 adım atmak demektir.
Dr. Fevzi Özgönül'ün Meydan Gazetesi'ndeki yazısı için tıklayınız..