'Bu kadar dert varken komedi yapmak zor'
Tiyatro, sinema ve televizyon dünyasının sempatik yüzlerinden Bihter Dinçel, bu aralar hem televizyon hem de tiyatro işlerine ağırlık veriyor. Son zamanlarda iyice öfke toplumu haline geldiğimizi belirten Dinçel, bizi bu durumdan kurtaracak şeylerin ise vicdan, merhamet ve iyi niyet olacağını söylüyor.
Unutulmaz sitcom dizisi ‘Avrupa Yakası'nda aldığı rol ile zihinlere kazınan Bihter Dinçel, ardından Geniş Aile'nin Nazan'ı olarak çıkmıştı karşımıza. “Usta çırak ilişkisiyle öğrendim.” dediği oyunculukta on birinci yılını geride bırakan oyuncu, şimdilerde ise ‘Kurusıkı' komedisiyle tiyatro sahnesinde, ‘Geldim Gördüm Güldüm (3G) Show' ile de televizyonda izleyicileri güldürüyor. Oyuncu kimliği ile ön plana çıkan Dinçel'in, halihazırda yazdığı dokuz tiyatro oyunu, bir sinema filmi, iki de kitabı var. On parmağında on marifet deyimini fazlasıyla hak eden başarılı oyuncu, “Dünyada ve ülkede bu kadar dert varken komedi işi yapıyor olmak da çok zor.” şeklinde bir değerlendirmede bulunuyor. Oyuncu, sahneden sahneye koştururken bir yandan da, “Önyargıları, korkuları olmasın herkesle arkadaş olabilsin.” ilkesiyle oğlu Yağmur Ali'yi büyütüyor.
Kurusıkı izleyicisine ne vaat ediyor?
Eğlence, merak ve bitmeyen bir heyecan vaat eden sürprizli bir oyun. Öyle büyük cümleleri yok oyunun ama çok keyifli vakit geçirmek, tatlı oyunculuklar seyretmek, şahane tekst görmek için izlemeye gelsinler.
Eğlendirirken şiddet kavramını da irdeliyor, vermek istediği mesaj var mı?
Mesaj veren bir oyun değil ama bir derdi var oyunun. Aslında alt metnine birçok kavramı oturtabilirsiniz. Toplumla, kadınla, sektörle ilgili, oyunculukla ilgili ne alt başlık koyarsanız onun üstüne inşa edilebiliyor hikâye.
Bir yandan da 3G Show var?
Eğlendirme Dairesi bitince aynı ekibin daha küçük haliyle yola devam ettik. O kadar çok şey yapıldı ki, aslında birbirinden farklı olmuyor bu programlar. Biz de biraz daha farklı olarak, VTR'ler, skeçler var. Sahne söz konusu olunca kısıtlı, daha da yapılabilecek farklı bir şey yok. Bize birtakım sert eleştiriler geliyor.
Ne gibi?
“Güldür Güldür” var zaten buna ne gerek var diye. Alternatif olmasın mı? Bir şans vermek gerekiyor. Bir tanesi “Sakat kalın da bu işi yapamayın.” yazmış. Eleştirebilirler ama içlerindeki kötüyü neden bu kadar akıtıyorlar? Neden böyle öfke toplumu olduk anlamış değilim. Her konuda kavgaya daha hevesliyiz iyi anlaşmak yerine. İnsanlar birbirini fişeklemek için kollar hale geldiler, trafikte sokakta Instagram'da, Twitter'da. Herkes birbirinden nefret ediyor.
Nasıl kurtuluruz bu durumdan?
Tek ortak noktamız var; insan olmak. Bu da birlikte yaşamak, birbirimize saygı duymak için yeterli. Vicdan, merhamet iyi niyet bizi kurtaracak başka hiçbir şey yok bence.
Siz de anne rolünde oynadınız, çocuk oyuncuların set koşulları söylenen gibi kötü mü?
Evet, gerçekten öyle aksini hiç görmedim. Sendika da çok uğraşıyor düzeltmek için. Çocuğu olan arkadaşlarım bana sorduğunda hiçbirine önermiyorum, çok korkutucu. Çünkü program çocuklara göre yapılmıyor. Bazı dizilerin odak noktasında çocuklar var. 120 dakika dizi çekilirse o çocuk da 5 gün 5 gece o sette oluyor o da hiç sağlıklı değil. O yüzden biraz daha hassas davranılması gerekiyor çocuklara. Dört beş saatten fazla çalıştırmamak gerekiyor.
Kıymetli bir iş yapıyoruz
Dünyada ve ülkede bu kadar dert varken komedi işi yapıyor olmak çok zor. Öyle bir gün geliyor ki, bir yerde bir acı olay oluyor, bazı insanlar, “Bunlar nasıl yapabiliyor bu işi” diyebilirler. Ama komedide en sevdiğim şey, o gün oturup boş boş televizyona bakan birini 2 saatliğine kafasını dağıtıp gülümsetebilmek. Bu anlamda kıymetli bir şey yapıyoruz.
HANGİSİ DAHA TEHLİKELİ
Senaryolarda sıkıntı söz konusu, çok daha orijinal hikâyeler yapılabilir. Ama o kadar çok filtre varken ne yapsın insanlar. Sansür döneminden geçiyoruz. Bir sürü şeye dokunamıyor, bazı meselelerden söz edemiyorsunuz. Bir yerlere çekiliyor hemen böyle olunca da en kolayı suya sabuna dokunmadan yazılıyor. Şöyle de bir durum var; ağzımdan çıkan bir kelimeyi sakıncalı buluyorsun, elimdeki bardak kapatılıyor ama şiddet, ahlaksızlık var sen bunu gösteriyorsun, hangisi daha tehlikeli?