Sevgi Akarçeşme - Egeli soruyor: Hendekler kazılırken hükümet neredeydi?
Güneydoğu'da neredeyse olağan hale gelen şehit ve ölüm haberleri ülkenin batı yakasında nasıl algılanıyor? Sorunun cevabını İzmir'de aradım. Can kayıpları Ege'de üzüntü ve kaygıya sebep olurken sokağa çıkma yasaklarının gerekli olabileceğine dair bir inanç var. İzmir Esnaf Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, “Bu kadar hendek kazılırken devlet neredeydi?” diye soruyor.
Güneydoğu'da sokağa çıkma yasakları ve ölüm haberleri neredeyse olağanlaşmış ve kanıksanmışken Türkiye'nin batı yakasında tablo nasıl algılanıyor? Bu sorunun cevabını almak için Ege'nin kalbinin attığı İzmir'de vatandaşlarla görüştüm. Hayatın normal akışında, hatta cıvıl cıvıl seyrettiği İzmir'de ülkenin ortalamasına göre daha ‘milliyetçi' tepkiler bekliyordum, İzmir, beklentimde beni pek yanıltmadı. Şehit haberleri, ölümler ve oradaki sivil vatandaşın acısı Ege'de üzüntü ve kaygıya neden olurken sokağa çıkma yasaklarının gerekli olabileceğine dair bir inanç da var. Vatandaş genel olarak çözüm sürecine inanmamış, bu süreçte PKK'nın güçlenmiş olduğunu düşünüyor. Çözüm masası neden 7 Haziran seçimlerinden sonra devrildi diye sorgulama ise ülkeyi saran baskı atmosferi nedeniyle önce cılız biçimde yapılıyor, vatandaş kayıt bittikten sonra rahatça konuşuyor. Başkanlık sistemi ile terörün artışı arasında bağlantı kuruluyor. Yeni bir sistemin gerekli olduğuna inanan neredeyse yokken, ekonomiye ve geleceğe dair endişeler de yüksek.
‘Süreçte PKK güçlendi'
Zaman İzmir Temsilcisi Vahit Yazgan ile şehirde ekonominin kalbi olan Kemeraltı'nda esnaf ve vatandaşlarla ılık bir kış gününde sohbet ediyoruz. Gazeteci olduğumuzu duyanların çoğu temkinli yaklaşıyor. Bazıları konuşmaya çekinirken bazıları sohbet ilerledikçe dillerindeki kilidi kısmen açıyor. Kuyumcu Eyüp Erkan, daha bir ay önce çarşıdan Necati isimli bir şehit verdiklerini anlatırken morali bozulduğu için haberleri çok takip etmediğini belirtiyor. “Çözüm sürecine inanmıyorum, PKK'ya çok taviz verildi.” diyor ve HDPli vekillerin dokunulmazlığı keşke kaldırılsa yorumunu yapıyor.
İzmir'de vatandaş PKK ile sivil Kürtlerin ayrımının iyi yapılması gerektiği görüşünde. 52 yaşındaki esnaf Veli Girgin'e göre çözüm sürecinde PKK değil, vatandaş muhatap alınmalıydı. Veli Bey, insanların düşüncelerini açıkça ifade ederken korktuğunu belirtirken medyaya güvenmediğini de ekliyor. Hükümete hâlâ güçlü destek verilmesini ise “Herkes borçlu, bunlar giderse ekonomi bozulur diyor, korkuyor.” şeklinde açıklıyor. Veli Bey, HDP Meclis dışında kalırsa başkanlığın bir seçim sonucunda gerçekleşeceğini düşünüyor. Dokunulmazlıklar ise herkes için kalksın görüşünde.
İzmir'de kadınların fikir belirtme konusunda çok daha çekingen olduğunu gözlemliyorum. Konuşanların başına ‘kötü şeyler' geleceğine dair inanç yerleşmiş. Ancak not almayınca herkes içini döküyor. Az konuşan ve sadece ‘herkes kendi derdinde' diyen kadınlardan biri de 33 yaşındaki esnaf Ece Hanım. Şehit cenazelerinin kanıksandığını düşünüyor. Sadece İzmir haziran ayından bu yana 15 şehit vermiş. Sivil toplum temsilcisi olarak görüşlerine başvurduğumuz İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mutlu ise, “Bu kadar hendek kazılırken devlet neredeydi?” sorusunu yöneltiyor. Ekonominin durgun olduğunu ama işleri iyi gitse bile Doğu'dan gelen haberleri gördükçe kendilerinin mutlu olamayacağını aktarıyor. “Bu süreçte terör örgütü yığınak yaptı.” diyen isimlerden biri de Aydın Şehit Aileleri ve Gaziler Dayanışma Derneği Başkanı ve Kıbrıs gazisi İsmail Ece. Bu görüşünü ise Cumhurbaşkanı'nın kendi demeçlerine dayandırıyor: “Biz göz yumduk dedi. Valilere talimat verdik laflarının olduğunu hatırlıyorum.”
Askerliğin Doğu'ya çıkmaması nimet sayılıyor
Aileler için oğullarının askerliğinin Doğu'ya çıkmamasının artık nimet sayıldığını aktaran Zekeriya Mutlu ise bölgede neler olduğunu tam bilememekten şikâyetçi. “PKK ile [halkın] işbirliği var mı yok mu bilemiyoruz.” diyen Zekeriya Bey, yayın yasaklarını eleştiriyor. Ege'de görüştüklerimiz arasında çözüm sürecine başta inanan tek isim olan Zekeriya Bey, seçimden sonra ‘masa devrildi' dediler hatırlatmasını yapıyor.
‘Seçimden sonra ne değişti?'
“Çözüme hiçbir zaman inanmadım.” diyen isimlerden biri de İsmail Bey. Ateşin düştüğü yeri yaktığını belirten İsmail Bey, polis ve askerin ‘hain'leri ortadan kaldırması gerektiğini söylüyor. Kısmî; sokağa çıkış yasağını ise destekliyor. Başkanlık sistemi ile artan terör olayları arasında ise ‘dili varmasa' da bağ kuruyor gazi İsmail Bey. “Kesin konuşmak istemiyorum ama haziran seçimlerinde neler değişti?” diye sorguluyor. Çözüm sürecine dair olan bitenin halktan, hatta Meclis'ten bile gizlendiği kanaatinde. İsmail Bey, “90 yıllık Cumhuriyet rafa kalktı sözleri var. Bunları da hazmedemiyorum. Parlamenter sistemde bir sorunun olduğuna asla ve asla inanmıyorum.” diyerek serzenişini ifade ediyor.
‘Kürtler PKK'dan zulüm görüyor'
Lokanta işletmeciliği yapan Rıza Yurum ise ne çözüm sürecine ne de ‘Kürt sorunu'nun varlığına inanıyor. Kürtlerin PKK'dan zulüm gördüğünü düşünen Rıza Bey, oradaki Kürt esnafa çok üzüldüğünü belirtiyor. Bu tür konuların kendi lokantasında ise ‘münakaşa olmasın' diye pek konuşulmadığını ifade ediyor. Rıza Bey de hendeklere tepkili ve sokağa çıkma yasaklarının gerekli olduğuna inanıyor. Atatürk dövmeli genç kadın Necla ise, gencecik insanların ölmesine içinin sızladığını belirtiyor. Çözüm süreci konusunda konuşmak istemiyor. Başkanlık sistemini ise ‘saçma' buluyor. “Atatürk uygun görseydi öyle başlatırdı.” diyerek sözlerine son veriyor.