Almanya'da aşırı sağcıların hedefinde göçmen kökenli milli futbolcular var
Euro 2016 öncesinde aşırı sağcılar Alman milli takımdaki göçmen kökenli oyucuları hedef alıyor. Aşırı sağcı politikacılar göçmen kökenli futbolcuları siyasi malzeme olarak kullanıyor.
Almanya'daki aşırı sağcı ve İslam karşıtı "Almanya için Alternatif" (AfD) partisinin yöneticilerinin Fransa'nın evsahipliğindeki 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası (Euro 2016) öncesinde Alman Milli Takımında öne çıkan göçmen kökenli futbolcuları hedef alması büyük tepkilere sebep oldu.
AfD liderleri ve diğer aşrı sağcı çevreler, özellikle Alman milli takımındaki göçmen kökenli oyunculara karşı söylemleriyle dikkati çekmeye ve sporcuları siyasi malzeme olarak kullanmaya çalışıyor.
Göçmen kökenli Alman milli oyunculara yönelik bu tür söylemler geçmişte de gündeme geldi.
2006 Dünya Kupası öncesinde aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Partisi (NPD) ülkenin milli takımında yer alan siyahi oyuncu Patrick Owomoyela'ya karşı kampanya başlatmıştı.
Almanya'da geçmişte milli takımdaki göçmen kökenli oyuncuların karşılaşmalar öncesi ülkenin milli marşını söylememesi gibi konularla da gündeme getirilip kısa süreli tartışmalara sebep oluyordu.
Ancak bu kez Euro 2016 öncesinde, Avrupa'daki sığınmacı krizinden dolayı yükselişte olan aşırı sağcılar daha sert söylemlerle, göçmen kökenli oyuncuları doğrudan hedef alan açıklamalarda bulundular.
Aşırı sağcıların ilk hedefi Türk asıllı Alman oyuncu İlkay Gündoğan ve babası Ganalı olan Jerome Boateng oldu.
Bir çikolata üreticisi, ürünlerinin ambalajlarında Alman milli takımında yer alan bazı futbolcuların çocukluk fotoğraflarına yer verdi.
Euro 2016 öncesinde yapılan bu kampanya kapsamında İlkay Gündoğan ve Jerome Boateng'in çocukluk fotoğrafları da kullanıldı.
AfD'ye yakınlığıyla bilinen ırkçı PEGIDA hareketinin taraftarları bu iki futbolcunun fotoğraflarının kullanılmasına karşı sosyal medyada kampanya başlattı.
Ardından AfD Genel Başkan Yardımcısı Alexander Gauland'ın Jerome Boateng hakkında “İnsanlar onu futbolcu olarak iyi buluyorlar, ancak bir Boateng'i komşu olarak istemiyorlar.” şeklindeki ırkçı sözleri ülkede tartışmalara yol açtı. Yoğun tepkiler üzerine Gauland'ın, Boateng'in bir siyahi oyuncu olduğunu bilmediğini ifade etmesi ise kamuoyunda inandırıcı bulunmadı.
Bu tartışma devam ederken bu kez AfD Genel Başkanı Frauke Petry, Alman Milli Takımının Türk asıllı oyuncusu Mesut Özil'in sosyal medyadan paylaştığı umre ziyaretine ilişkin fotoğrafını hedef aldı.
Petry, bir gazeteye yaptığı açıklamada "Mekke'yi ziyaret etmek bilindiği üzere bir Müslüman'ın dini görevlerinden biri. Ancak bunun tüm dünyaya gösterilmesinin uygun olup olmadığı tartışmalı." diye konuştu.
Eski tartışmaları da gündeme taşımak isteyen Petry, "Mesut Özil gibi, çocuklar ve gençler için örnek olmuş bir insanın Alman milli marşını söylememesi gerçekten de üzücü. Özil'e, Mekke'ye yaptığı ziyareti kamuoyunda duyurarak siyasi bir görüşe mi yer vermek istediği sorulabilir." ifadesini kullandı.
AfD'ye tepkiler
AfD'nin özellikle şampiyona öncesindeki bu çıkışları Alman Futbol Federasyonu (DFB) başta olmak üzere farklı kurumlar ve sivil toplum kuruluşlarınca kınandı.
"Kökeni ve inancı değil, performansı önemli"
DFB Başkanı Reinhard Grindel, AA muhabirinin, Mesut Özil'in umre fotoğrafının paylaşılmasını olumlu karşıladığını ve fotoğrafın sosyal medyada çok sayıda kişi tarafından beğenildiğini söyledi.
Özil'e inancını yaşamasına destek verdiklerini belirten Grindel, milli takımda oynamak için "köken ve inancın değil performansın önemli olduğunu" kaydetti.