EBRU’YLA KEŞFET

 HAFTANIN SÖYLEŞİSİ: ‘‘PINAR YILDIZ”

 Sizlere çok çalışkan bir kadını tanıtmak istiyorum: Pınar Yıldız…

 Ben seni tanıyorum. Ama okurlarımıza da seni tanıtmak isterim. Pınar Yıldız kimdir?

Ben Pınar Yıldız. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Ses Eğitimi Bölümü’ne birinci olarak girdim. Mezun olduktan sonra Yıldız Teknik Üniversitesi’nde pedagojik formasyonunu tamamladım. İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi Sedat Öztoprak’tan opera şan eğitimi alarak çeşitli Masterclass konserleri verdim. 8 yıl müzik öğretmeni olarak görev yaptım. Yurt içi ve dışında aktif olarak çeşitli müzik platformlarında gerek solist gerek korist ve vokalist olarak yer aldım. 4 yıl Amerika’nın New Jersey eyaletinde sahne aldım. Sahne ve single çalışmalarına yoğun bir şekilde devam etmekteyim.

Yeni bir şarkın çıktı. Bana bir çıkış hikayesini anlatır mısın?

 Bu şarkı benim çocukluk hayalimdi. 4 yıl önce hayata geçirmeye karar verdim. Sözlerin yazımı, aranjesi ve klipimin yönetmenliğini Erhan Bahrak üstlendi. Üzerinde titizlikle çalıştığımız projemizi 26 Temmuz’da yayımladık. 

‘Ne kadar zor olabilirse, işte o kadar zor.’ 

Sence bu ülkede sanatçı olmak nasıl?

 Bu duruma hangi taraftan bakarsanız bakın, size sadece şunu söyleyebilirim: Ne kadar zor olabilirse, işte o kadar zor. 

‘Kocaman bir arazi içerisinde yaşlı bakım evi ve hayvan barınağını iç içe yapmak.’

Hayallerinden biraz bahsedelim...

 Müziğe olan tutkumun hiç bitmemesi… Müzikten kopmadan başarılı projeler üretebilmek. Yaşlılara ve hayvanlara çok büyük zaafım var. Gönlümden geçen bunu yapmadan asla ölmek istemiyorum dediğim şey: Kocaman bir arazi içerisinde yaşlı bakım evi ve hayvan barınağını iç içe yapmak. İçinde insanların mutlu olabileceği hobi atölyeleri, bahçeleri… Bu hobi atölyelerinde eğitmenler eşliğinde yeni hobilerini keşfedebilmelerini isterim. Oradaki hayvanlarla zaman geçirebilmeleri; doğanın içinde huzurlu olabilmelerini arzu ediyorum.

‘Sanırım herkes bir arayış içerisinde, sürekli değişen soundlar, tarzlar…’

 Sence ülkenin müzik piyasası nasıl?

 Sanırım herkes bir arayış içerisinde, sürekli değişen soundlar, tarzlar… Her şeyi çok hızlı tüketmeye başladık. İcracılar bu hıza yetişmeye çalışırken müzikalite de düşmeye başladı. Süreleri kısalan şarkılar, yine süreleri kısalan introlar, insanların algıları artık uzun kadrajlı ses ya da görsellere kapandı. 5 dakikalık şarkılar artık 2 dakikaya kadar düştü. Yani bir kaos yaşanıyor; her şey de bu kaosa konsantre olmaya çalışıyor. Sürekli çoğalan platformlar ve sosyal mecralarda bir eser ortaya koymak çok zor olmaya başladı. 

‘Tek alanda branşlaşıp, o yolda sakince, sabırla ve stratejik bir şekilde ilerlemek gerekiyor.’

Müzikle ilgilenenlere tavsiyelerin neler?

 Uzun zamandır edindiğim tecrübeye dayanarak şunu söyleyebilirim ki, tek alanda branşlaşıp, o yolda sakince, sabırla ve stratejik bir şekilde ilerlemek gerekiyor. Hep kaliteyi aramak lazım çünkü müzik bizim aslında hayallerimizi ortaya koymaya çalıştığımız bir sanat. Elle tutulur gözle görülür bir şey değil. Hayal edip, o hayali birebir duyulur hale getirmeye çalışıyoruz. Çok sabır isteyen çok emek isteyen en zor mesleklerden biri.

Bir dönem ABD sahnelerindeydin. Oradaki yaklaşımlar nasıldı? 

 Oradaki eğlence kültürü, müzik yapılan mekanlar, buradakinden çok farklı. Özellikle Türk müziği yapılan yerler 6-7 senedir yeni yeni açılmaya başladı. Genellikle sadece cumartesi akşamları program yapılıyordu. Ve orada genellikle herkes herkesi tanıdığı için ambiyans biraz daha farklı. Her programda sanki ailece toplanmış eğleniyorsunuz havası var ve insanlar sonuç olarak gurbette oldu için Türk müziğini ve dansını çok özlüyorlar. 

 ‘Buranın o mistik kokusu çok başka’

 Tekrar yurt dışı hayalin var mı?

 Programlarımız olduğu müddetçe tabii ki gidip geliyoruz, fakat hiç yurtdışı hayalim olmadı, çünkü hep Türkiye’yi özlüyorum. Ailem, sevdiklerim burada. Kendimi başka bir yere ait hissedemiyorum. Buranın o mistik kokusu çok başka, koşulları çok iyi olsa da farklı ülkeler bana çok ruhsuz geliyor. 

‘Elle tutulamayan, gözle görülemeyen, sonunu belirleyemediğin bir hayali duyulur hale getirmeye çalışıyorsun.’

Sektörde seni en çok zorlayanlar...

 Ben konservatuara girene kadar farklı sektörlerde de görevler almıştım. Sonrasında okulla birlikte öğretmenliğe başladım ve uzun yıllar öğretmenlik de yaptım. En zoru müzisyen olmak. 2- 3 dakikalık performanslar için bizler bazen gece gündüz 2-3 yılımızı feda ediyoruz. Maddi ve manevi anlamda dışarıdan çok farklı görünse de karşılığını alamadığınız bir meslek grubu. Az önce bahsettiğim gibi elle tutulamayan, gözle görülemeyen, sonunu belirleyemediğin bir hayali duyulur hale getirmeye çalışıyorsun. Başlı başına her şey çok zor diyebilirim. 

Müzik aşkı nasıl başladı? 

 Benim biraz utangaç bir yapım olduğu için ailemden gizli gizli televizyon karşısında elimde kumandayla şarkı söyleyip, kendimi hep sahnede hayal ederdim, babamda amatör bağlama çalardı, bir dönem sonra müzik kurslarına gidip eğitim almaya başladım, bağlama çalıyordum ve hocalarımın ısrarı üzerine konservatuara girdim, İtü ses eğitimi bölümünü tam puanla kazandım. Okulla birlikte profesyonel müzik hayatım başladı. 

Bundan sonra neler yapmayı planlıyorsun?

 Planladığımız bir süreçle birlikte, yine çok kıymetli Sakiler grubundan Serkan Balkan ile çalıştığım, yeni single çalışmalarımız var ve aranjeleri bitmek üzere ve aktif olarak proje üretmeye ve sahnelere devam ediyorum. 

HAFTANIN KEŞİF KİŞİSİ: ‘‘EMRE BAŞER”

Oyunculuk kariyerinde hızlı adımlarla ilerleyen Emre Başer 2024 yılına art arda sahip olduğu ödüller ile giriş yaptı. Televizyon ekranlarından ve tiyatro sahnelerinden çok yakından tanıdığımız Emre Başer, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü yardımcılığı kariyerinin yanında pek çok başarılı projelere imza atmaya devam ediyor.

Yakın zamanda İzmit Körfez Belediyesi tarafından Hereke Kalesi’nde düzenlenen Körfez 2. Genç Kısa Film Festivali’nde jüri üyeliği yaparak genç yetenekleri değerlendirdi. Oyuncu gençler ile meslek kariyer seçimi konusunda fikirlerini paylaşarak onlara gelecekleri için çıktıkları yolda ışık tuttu. Bu tür festivallerin daha sık yapılarak gençlerin yeteneklerini ortaya çıkarmak ve ülkemizdeki sanat kültür faaliyetlerine hız katmak için tüm sanatçılar olarak elimizden gelen desteği vermeliyiz diyen Emre Başer festival de, Volkan Severcan, Ferdi Akarnur, Çiğdem Tunç, Cenk Torun, Engin Benli ve Tümay Özokur gibi isimlerle birlikte jüri üyeliği yaptı. Yoğun iş temposuna rağmen oyunculuğu ve sosyal projelere olan desteğine ara vermeyen yetenekli oyuncu kariyerinin en verimli günlerini yaşadığını belirterek ülkemizde sanat ve kültür ile ilgili tüm doğru projelerde elinden geldiğince yer alarak gençlere destek olacağını belirtti.

HAFTANIN KEŞİF PROJESİ: ‘‘ ANIL ŞALLIEL VE ARKADAŞLARI”

ANIL ŞALLIEL VE ARKADAŞLARI PROJESİNİN DÖRDÜNCÜ KONUĞU KORAY AVCI!

 MEVLAM BİRÇOK DERT VERMİŞ YENİDEN HAYAT BULDU!

Türkiye'deki caz müziğinin en üretken ve başarılı isimlerinden saksafon sanatçısı Anıl Şallıel, Türkiye’nin sevilen müzisyenleri ile yayımlamaya başladığı ‘’Anıl Şallıel ve Arkadaşları’’ projesinin dördüncü çıkışını Koray Avcı ile bir araya gelerek Mevlam Birçok Dert Vermiş türküsü ile yapıyor. 

Sakiler ile başlayan ve Dedublüman, Tuğçe Kandemir gibi isimlerle devam ederek kısa aralıklarla yayımlanan şarkıların ardından, Türkiye sahnesinin önemli ismi Koray Avcı ile ortak bir çalışmaya imza atan Anıl Şallıel, projenin müzik direktörlüğü, prodüksiyonu, düzenlemesi ve yapımını tek başına yürütüyor. 

Söz ve bestesi anonim olan Mevlam Birçok Dert Vermiş türküsünün prodüktörlüğü Anıl Şallıel imzası taşırken, mix ve mastering çalışmasını Emin Mecnunbeyli üstlendi. 

Anıl Şallıel, proje ile ilgili duygularını şu sözlerle dile getiriyor: ‘’ Mevlam Birçok Dert Vermiş gibi kült bir eseri, dinleyicilerimizin çok sevdiği değerli dostum Koray Avcı ile yorumlamak benim için büyük bir mutluluk. Kendisine bu şarkının çok yakışacağını düşündük ve gerçekten de öyle oldu. Alışılagelmiş türkü formatının dışında bu şarkıyı sizler için tekrardan yorumladık. Sakiler, Dedublüman ve Tuğçe Kandemir ile yaptığım çalışmalardan sonra sevgili Koray Avcı ile gerçekleştirdiğim Mevlam Birçok Dert Vermiş şimdi sizlerle ‘’

Anıl Şallıel ve Koray Avcı, klip çekimi için stüdyoda Emrah Özbilen yönetmenliğinde kamera karşısına geçti.

 Anıl Şallıel & Koray Avcı – Mevlam Birçok Dert Vermiş, 19 Temmuz itibarıyla Warner Music Türkiye dağıtımıyla tüm dijital platformlarda yayımda!

HAFTANIN KEŞİF ETKİNLİĞİ: ‘‘EAT LIKE AN ITALIAN ”

DÜNYACA ÜNLÜ İTALYAN LEZZETLERİ İLE TADINA DOYAMAYACAĞINIZ BİR DENEYİM!

İtalyan mutfağının dünyaca bilinen zengin mutfağı ve imza lezzetleri, ikincisi düzenlenen Eat Like an Italian etkinliği ile 4 Ağustos Pazar günü Club Creative Agency organizasyonuyla Hilton İstanbul Bosphorus'un yemyeşil Gün Bahçesi'nde gastronomi meraklılarını ağırlayacak. 

PAZAR LEZZETİ: EAT LIKE AN ITALIAN İKİNCİ DEFA 4 AĞUSTOS'TA!

Eataly'nin maharetli şeflerinin etkinlik için hazırlayacağı İtalyan lezzetler, etkinlik alanında kurulacak olan farklı istasyonlarda tüm gün boyunca katılımcılara sunulacak. 

Etkinlikte birbirinden lezzetli tabakların keyfini çıkaracak olan katılımcılar, diğer yandan müziğin ve doğanın buluşmasıyla nefis kokteyller eşliğinde bambaşka bir deneyim yaşayacak. 

Aperitiflerden, pizza, makarna çeşitlerine, salatalardan tatlılara birçok sürpriz lezzetin yer alacağı etkinlikte, Hemi, Nazlı Var ve Pekiner DJ kabinin başında olacak. 

Saat 15.00 itibarıyla kapılarını aralayacak olan Eat Like An Italian, katılımcı markalar ve çeşitli workshoplar eşliğinde gece yarısına kadar devam edecek. 

4 Ağustos'ta ikincisi düzenlenecek olan Eat Like an Italian ile lezzet dolu bir Pazar yaşamak için Hilton İstanbul Bosphorus'a sizleri bekliyorlar…

 Etkinlik Bilgilendirmesi ve Kurallar

- Etkinlik başlangıç saati 15.00, bitiş saati 00.00’dır.

- Etkinliğimiz ‘’Pet Friendly’dir. Patili dostlarımızın etkinlik alanına girişi serbesttir. Alanda bulunduğu süre boyunca bütün sorumlulukları sahiplerine aittir.

- Etkinlik ayakta düzende gerçekleşecektir. Katılımcıların çimlerde oturabilmesi açısından sınırlı sayıda minder ve şezlonglar bulunacaktır.

- Workshoplar bilete dahil değildir. Workshop masalarından kaydınızı yaptırabilirsiniz.  Eat Like an Italian Instagram sayfasından seans detayları paylaşılacaktır.

- Etkinlikte 18 yaş sınırı vardır. 18 yaşından küçük katılımcıların ebeveynleri ile gelmeleri zorunludur.

- Etkinlik alanında yiyecek-içecek satışı yapılacağı için, dışarıdan yiyecek ve içecek getirilmesi yasaktır.

- Yemekler ve kokteyller bilete dahil değildir. 

Biletler için : https://www.biletix.com/performance/3CCO6/001/TURKIYE/tr