Eğitimde gençlerin frekansını nasıl yakalarız?
Dr. Kemal Tekden / TÜZDEV Genel Başkanı, 25. Dönem Kayseri Milletvekili
Şöyle bir soruyu kendime daima sordum: Çocuklarımızın eğitiminde okulun etkisi ne kadar? Kendi şahsi araştırmama göre; en iyi okullarda bugün itibarıyla bu etki en çok yüzde 40 civarında, ailenin etkisi ise (en iyi ailelerde) yüzde 20. Gerisi nereden derseniz: Bugünün sokağından. “Bugünün sokağı” ise bildiğiniz gibi filmleri, animasyonları, bilgisayar oyunları ve sosyal medyasıyla bütünüyle dijital platformlar. Şu anda bu sokağa hakim değiliz, ama sürekli ondan şikayet halindeyiz. Bu yüzden bu gerçeği ihmal ederek yapılan bütün eğitim çalışmaları kesinlikle eksik kalmaktadır.
DİJİTAL DÜNYANIN CAZİBESİ
Dijital dünyanın cazibesi o kadar büyük ki, bu etki pek çok çocukta yüzde 40’ların daha da üzerinde seyrediyor. Bu mecralara hakim olamadığımız ve alternatifler geliştirmediğimiz sürece çocuklarımız hakkında sağlıklı bir eğitim düşünemeyiz. Aslında Türkiye bütçesinin çok büyük bir kısmını eğitime ayırarak hükümetimiz çok büyük fedakârlıklarda bulunmaktadır. Fakat eğitimi dijital medyayı da içine alarak bütün etki eden alanlarla birlikte ele almayınca sonuç istediğimiz gibi çıkmıyor maalesef. Oysa eğitim bütçesinin çok az bir kısmı ayrılarak bu çark tamamlanabilir ve böylece çok daha sağlıklı nesiller yetiştirmek mümkün olur. Gençleri anlamak ve onların frekanslarına girmek dijital medya araçlarıyla çok daha kolaylaşacaktır çünkü. Bu tür çalışma aynı zamanda yeteneklerin de ortaya çıkmasına vesile olacaktır.
Son zamanlarda eğitim alt yapısı itibarıyla devletimiz eğitime çok büyük destek verdi elbette. Bütün sınıflar akıllı tahtalarla donatıldı. Ama burada başarısız olduğumuz alan onların içini yeterince dolduramamaktı. İçini kısa film ve animasyonlarla tamamlayarak akıllı tahtaya adeta renk katmak onların varlığını çok daha anlamlı hale getirecektir.
Ülkemizde film, animasyon, bilgisayar oyunları ve sosyal medya alanlarında çok yetenekli üst seviye gençler var. Onları harekete geçirmek, aralarında yarışmalarla onları kazanmak bu alanda işin alt yapısını oluşturacaktır. Zamanın ruhunu kavrayıp, zamana hakim olmak için bu yönde yapılacak alternatif çalışmalara su ve ekmek kadar ihtiyacımız var.
GENÇLER FİLM PROJELERİ İÇİN TEŞVİK EDİLMELİ
Konular belirlendikten sonra senaryolar yazdırılıp; yetenekli gençlere kısa filmler yaptırılabilir ve beğenilenler derslerde kullanılabilir. Bu kısa filmler özellikle sosyal bilimler ve din derslerinde çok daha faydalı olacaktır. Kısa film çekilmesi konusunda yapılacak eğitimlere yüksek sayıda öğrencinin ilgi duyacağına inanmaktayım. Bu şekilde çok az maliyetlerle yapılacak binlerce kısa film sıklıkla derslerde değerlendirilebilir. Böylece dersler çok daha cazip, çok daha etkili ve keyifli geçecektir.
Yine belirlenen ve seviyelere göre farklılaşan konularda pedagogların, sosyal psikologların ve eğitimcilerin ortak çalışmalarıyla uzun metrajlı filmler çektirilmeli ve okullarda çocuklara seyrettirilmelidir. Bunun için de bütün okullarda sinema salonları tahsis edilmelidir. Eskiye göre sinema salonlarının pek fazla özelliği kalmamıştır, her salon rahatlıkla kullanılabilir.
Böylece hemen her hafta bir film okullarda devreye girebilir. Bu filmlerle, Allah, peygamber, vatan sevgisi, yüksek insani ve ahlaki değerler, liderlik ve bilgelik eğitimi, bilimin önemi, bilim tarihi, kahramanlık ahlakı, tarihin değeri, dünya siyaseti, sömürge tarihi, doğa ve hayvan sevgisi, çevre temizliği, israf ve tasarruf kültürü, öfkenin, hasedin, kibrin vs. zararları, haksızlıkla mücadele, şefkat ve merhamet eğitimi gibi pek çok konu işlenebilir.
Bu filmlerin yanı sıra özellikle okul öncesi ve ilkokullar için çizgi filmler ve animasyonlar da elbette yapılmalıdır.
BİLGİSAYAR OYUNLARI ÖDEV OLARAK VERİLMELİ
Normal sinema filminde pasif olan insanlar, bilgisayar oyunlarında bizzat hikâyenin içinde aktif olarak hareket etmekte. Çocuklar ise adeta olayların içinde yaşamakta ve olaylara müdahale etmeye çalışmaktadır. Bu eğitim açısından çok daha önemlidir. Bilgisayar oyunları dünya çapında büyük bir kitleye hitap etmektedir ve dünya çapında çok tutulmaktadır. Bu oyunlar eğer üst kalitede yaptırılırsa bunları yaptıran kurum ve kuruluşlar da (MEB gibi) çok büyük kârlar elde edeceklerdir. Bu kârla çok daha büyük işler yapılabilir. Yani bilgisayar oyunları ile, çocuklar eğlenerek eğitilebilir, ülkeye ekonomik kazanç sağlanır ve aynı zamanda kendi kültürel değerlerimizin dünya çapında tanıtımı da gerçekleşmiş olur.
DİNAMİK SOSYAL MEDYA GRUPLARI OLUŞTURULMALI
Biz istesek de istemesek de sosyal medyanın eğitimdeki rolü giderek artmaktadır. Bu durumda bizim şikayet ederek bir yere varmamız asla mümkün değil. Kendi haline bırakıldığı taktirde çok olumsuz sonuçlar veren sosyal medyada, her şeyden önce “influencer”larla veya “youtuber”larla irtibat kurup çocukların daha iyi şartlarda etkilenmesine gayret edilmelidir. İnanıyorum ki, bunların çoğu ülkeleri için iyi şeyler düşünen insanlardır. Ufak bir destek ve teşvikle bu alan kontrol edilebilir. Gençler arasında farklı yeteneklere göre sosyal medya grupları oluşturulabilir ve bu maddi- manevi desteklenebilir. Başarılı olanlar teşvik edilebilir. Bu sayede farklı alanlarda yeteneklerin ortaya çıkması sağlanabilir. Böylece bu yönde yapılacak çalışmalarla çocuklarımıza bir koruma kalkanı oluşturacak alternatifler geliştirebiliriz.
“EĞİTİM EĞLENCELİ OLMALI”
Sonuç olarak biz kendi gündemimizi oluşturamazsak, başkasının gündeminde boğulmaya mahkum oluruz. Bunun için teknolojik araçları ve yöntemleri en üst seviyede kullanmak bize eğitim alanında da üstünlük getirecektir. Deha çaplı bir çocuğumuz bana “Eğitim eğlenceli olmalı” demişti. Görüyoruz ki çok haklı. Eğitim, dijital araçlarla eğlenceli hale gelecek ve çok kısa sürede tesirini çocuklarımız üzerinde gösterecektir. Bu çalışmalarla güzel sonuçlara ulaşmak mümkün olacaktır. Yaptığımız bu çalışma; çocuklarımızı ve gençlerimizi anlama ve onların frekansına girme çalışmasıdır. Gençlerimiz için eğitimi daha cazip kılma gayretidir. Bizzat gençleri de eğitimin içine sokma çabasıdır. Gençlerin okul dışı eğitimlerine de müdahale ile açığı kapatma mücadelesidir. Yasaklarla engel olamayacağımız dijital gündemi bizler belirlemiş olacağız. Çocuklarımızın eğitiminde yüzde 100 etkin olabilmek dileğiyle…