Yalçın Topçu: GAZZE'DE KATLEDİLEN İNSANLIK
Filistin topraklarında 1948 de başlayan ve 7 Ekim’den bu güne vahşetini artırarak devam eden Siyonist işgal ve soykırımının yaşandığı Gazze; her kesimden insan olanların gözlerindeki yaşı, damarındaki kanı kurutup, yaşama sevincini yitirtti.
Her gün evimize kadar servis edilen Gazzeli masumların, bebek ve çocukların İsrail bombaları ile parçalanmış minik bedenlerinin haberleri, sofrada elimizden kaşığımızı düşürtüyor, çocuklarımızı sevmeye utanıyoruz.
Başta ABD ve birçok AB ülkesinin desteğiyle, Filistin’e yıllardır kan ağlatan işgalci soykırımcı İsrail; Gazze’yi yakıp, yıkarken, bu enkazın altında kalan vahşete sessiz kalan insanlığı da öldürüyor!.
Yarım yüzyılı aşkındır bu topraklarda insanlık suçu işleyen Siyonist İsrail; Uluslararası hukuku çiğniyor, hak hukuk tanımıyor, fırınları, su depolarını, elektrik santrallarını, hastahaneleri, okulları, cami ve kiliseleri vurarak Gazze üzerinden tüm dünyanın gözüne soka soka insanlığın tamamını ayakları altında pervasızca eziyor.
Gazze; Siyonistlere partner olan 10 Emperyalist ülkenin sağladığı dünyanın en modern ve yakıcı silahları ve dolarları ile yok edilirken, Siyonizmin sapkın “Arz-ı Mevud” hayali uğruna, başta bölge, peşine bütün dünya ateşe atılıyor.
Filistin’in genelinde, Gazze’nin özelinde İsrail tarafından 76 yıldır şiddetini artırarak planlı bir şekilde yürütülen bu vahşet aslında bütün insanlığın da açık seçik bir siyonizm tehdisi altında olduğunu gösteriyor.
Ve ne acıdır ki bazı müslüman ülkelerin devletleri ile kahir ekseriyetle insanlık, siyonizmin Gazze’de yaptıklarını cılız kınamalarla seyrederken aslında kendi akibeti için sadece gün sayıyor!..
Türkiye devleti ve milletiyle dün olduğu gibi bugünde Filistinli kardeşlerimizin yanında olmayı, çocuklar üzerinden yapılan soykırımın hesabını uluslararası hukuk içinde sormayı, insani yardımlarını ve 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devletinin kurulması içinde her alanda destek olmayı sürdürmektedir.
İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın kutsal beldesi olan Kudüs-ü Şerif’i, ecdadın tarihte yaptığı gibi diğer tüm inançların mensuplarının haklarını da gözetecek şekilde korumak, tarihin bize yüklediği sorumluluk olup aynı zamanda da manevi görevlerimiz arasındadır.
Cumhurbaşkanımızın; “Gazze'yi ve Filistin'i savunmak demek Kudüs'le birlikte Mekke'yi, Medine'yi, İstanbul'u savunmak, Şam'ı, Beyrut'u, Bağdat'ı ve diğer İslam beldelerini de savunmak demektir.” sözlerinden hareketle biliyoruz ki; Filistin’i ve Gazze’yi savunmak aslında tüm insanlığın geleceğini savunmaktır!..
Siyonist İsrail’in Gazze özelinde, Filistin genelinde yaptığı soykırım, işgal ve adaletsizliğin akıl hocası ve finansörü olan ABD VE AB ÜLKELERİNİN halklarına Martin Luther King’in sözleriyle sesleniyor ve kendi devletlerini idare edenlerin İsrail ile birlikte işlediği insanlık suçlarına engel olmaları için artık ayağa kalkmalarını insanlık adına acilen talep ediyoruz!..
“Herhangi bir yerdeki adaletsizlik her yerdeki adalet için bir tehdittir."
Ve tabii ki siyonist vahşete karşı gereğini yapan tüm insanları ve devletleri saygı ve minnetle selamlıyoruz!..
Allah’ın rahmeti şehidlerimizin, 8 yaşındaki NARİN GÜRAN, 6 yaşındaki HİND RECEP’lerimizin, yardımı, merhameti de bihakkın tüm iyi insanların ve Filistinli kardeşlerimizin, gazabı ve laneti ise SOYKIRIM SUÇLUSU İSRAİL ve partnerleri ile bilhassa sadece adı müslüman olan ZALİMLERİN üzerine olsun!..
GAZZEYİ UNUTMA!..
Yalçın TOPÇU
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı