İki çocuktan biri şiddet mağduru
Narin Güran cinayeti sonrasında kurulan TBMM Çocuğa Yönelik İstismarı Araştırma Komisyonu çalışmalarına başladı. Komisyona bilgi veren Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Ulukaya, 8 bin üniversite öğrencisi üzerinde yaptıkları çalışmanın sonuçlarını açıkladı. 8 bin örneklemden yüzde 50'sinin en az bir şekilde çocukluk döneminde şiddete uğradığını ifade eden Ulukaya, çocukların yüzde 20'sinin fiziksel şiddete, yüzde 7'sininse cinsel istismara uğradığını kaydetti. Ulukaya, çocukların beşte 1'inin fiziksel şiddete uğradığını ifade ederek, "Bunlar hastaneye başvuruyu gerektirecek boyutta fiziksel şiddet. Yani 'annesi terliği atıyor da çocuğun başına geliyor'la sınırlı değil. O terlik o çocuğu hastaneye taşıyorsa, onların rakamı bu" açıklamasında bulundu.
ÇOCUKLARIN % 20'Sİ ŞİDDET MAĞDURU
Cinsel istismar sıklığının yüzde 7'ler civarında olduğunu belirten Ulukaya, “Bu da yine dokunmanın olduğu cinsel istismar. Yani telefon konuşmaları falan dahil değil” diye konuştu. Duygusal istismarı tanıyabilmenin çok zor olduğunu bildiren Ulukaya, "Sorduğunuz üç soruya aldığınız cevapla 'Bu çocuk istismar ediliyor, edilmiyor' diyebilmeniz mümkün değil ama ihmal düzeyimiz de yaklaşık yüzde 7'ler, 8'ler civarında" dedi. Ulukaya Türkiye'de aile içi şiddetin ciddi problem olduğunu belirterek, "Çocukların yaklaşık yüzde 20'si aile içi şiddete tanık oluyor ve en az kendisi şiddeti uygulamış gibi etkileniyor" ifadesini kullandı.
Şiddet nesilden nesile taşınıyor
Hacettepe Üniversitesi'den Doç. Dr. Nilüfer Koçtürk de yapılan araştırmaların cinsel istismarın nesillere aktarıldığını gösteren örneklerin bulunduğunu söyledi. Koçtürk, "3 kuşak devam eden bazı gruplar var. Özellikle sosyal izolasyonun olduğu aileler, kültürel olarak ana kültürden uzak olan diğer çevreyle iletişimin kurulmadığı aileler. Özellikle dağlık alanlarda yaşayan ailelerde bunu görüyoruz. Mesela anne-baba diyelim yaptı, babayla görüşmeler yapılıyor, baba da kendi babasından onu görmüş" dedi. Koçtürk, üç kuşak boyunca devam eden örneklerine Çocuk İzlem Merkezlerinde çalıştığı dönemde şahitlik ettiğini de aktardı.