Добавить новость
ru24.net
World News in Turkish
Февраль
2025
1 2 3 4 5 6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28

TRUMP’IN GAZZE PLANI: UYGULANMASI ZOR VE ABARTILI

0

Giriş

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) 47. Başkanı Donald Trump, göreve gelir gelmez, İsrail’i her şekilde kollayan ve uluslararası hukuk ve genel kabul gören liberal demokratik siyasi ilkeler yerine ülkesinin ve İsrail’in ulusal çıkarlarını  gözeten politikalarını Amerikan dış politikasına yansıtmaya başladı. Öyle ki, Trump, ülkesini ziyaret eden İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile önceki gün düzenlediği basın toplantısında, son yılların belki de en tartışmalı siyasi önerilerinden birisi yaparak, 7 Ekim Hamas saldırısı sonrasında İsrail’in uyguladığı ve sivil-asker hedefleri ayırmayan acımasız politikalar nedeniyle Gazze’de son aylarda büyük bir insani trajedi yaşayan Filistin halkını başka ülkelere göç (tehcir) ettirme projesini açıkladı. Bu yazıda, Trump’ın Gazze planı değerlendirilecektir.

Trump’ın Gazze Planı

Başkan Trump’ın Gazze planı, İsrail aşırı sağının Gazze ve Batı Şeria’yı da İsrail kontrolüne alarak Filistin Devleti’ni tamamen ortadan kaldırma düşüncesini yansıtan, uygulanması pratik olarak da zor ve çağımızın evrensel değerlerine uygun olmayan abartılı bir projedir. Buna karşın, bu planın uygulanması ihtimal dahilinde olup, ciddiyetle tartışılması ve eleştirilmesi gerekmektedir.

Plana göre, ABD, 1,8 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze’yi yeniden imar etmek ve burada doğru düzgün bir yaşam alanı oluşturmak için, bu kişilerin Mısır ve Ürdün başta olmak üzere çeşitli bölge ülkelerine gönderilmesini ve ABD’nin -gerekirse ordusunu da kullanarak (soru-cevap bölümünde söylemiştir)- bölgeye girerek, on yıllardır sürekli ölüm ve yıkımla anılan bu bölgeyi yeniden inşa etmesi amaçlanmaktadır. Trump, bunun finansmanının zengin bölge ülkelerince yapılabileceğini söyleyerek Körfez ülkelerini de işaret etmektedir.

Başkan Trump’a göre, sayıları 2 milyona yakın olan Filistinli, bu plan uyarınca genişçe tek bir bölgeye yerleştirilebilecekleri gibi, 12 farklı bölgeye (ülkeye) de yerleştirilebilirler. Trump’a göre, Gazze’de kalarak çadırlarda yaşayacak ve ölüme mahkum olacak insanların bu şekilde farklı bir bölgede yeniden yerleştirilmeleri ve iyi koşullarda yaşamaları, onlar için de iyi bir yaşam vaat eden insancıl bir yaklaşımı içeriyor. Hatta Trump’a göre, Gazzelilerin bu yıkım bölgesinde kalmaya ısrar etmelerinin sebebi de aslında ciddi bir alternatiflerinin olmaması. Donald Trump, ayrıca, bölgeyi devralacak ABD’nin patlamamış bombaların imha edilmesi ve bölgenin yeniden imar edilmesi gibi zor görevleri de üstleneceğini belirterek, bunu Filistin Devleti’ni neredeyse tamam rafa kaldıracak bir gelişmeden ziyade, iyiliksever bir girişim olarak yansıtıyor. Zira ABD Başkanı’na göre bu sayede bölgede ekonomik gelişim sağlanacak, binlerce yeni iş imkânı yaratılacak ve bölge insanları için yeni ve yüksek kalitede konutlar inşa edilecektir. Trump, “Ortadoğu’nun Riviera’sını yaratmak istediğini” de sözlerine eklemiştir.

Başkan Trump’ın Gazze planının haritalandırılması

Başkan Trump, bu planıyla Müslümanlar ve Arap devletlerinin barış ve sükûnet içerisinde yaşayabileceklerini düşünmekte ve bunun gerçekleştirilebilir olduğuna da inanmaktadır. Bu bağlamda bilhassa Suudi Arabistan’ı öne çıkaran Trump, yakın gelecekte uygulayabileceği İsrail-Suudi Arabistan normalleşmesi projesinin de sinyallerini vermektedir. İsrail Başbakanı Netanyahu da projeye açıktan destek vermekte ve bunun uygulanabilir olduğunu iddia etmektedir. Ancak planın detayları henüz belli değildir ve bu henüz teorik çaba düzeyindedir.

Değerlendirme

Başkan Trump’ın Gazze planı bölge ülkelerinde ve uluslararası kamuoyunda adeta infial yaratırken, genel görüş, planın uygulanmasının mümkün olmadığı ve bunun insani değerlerle bağdaşmadığı yönündedir. Örneğin, Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi Trump’ın önerisini “tehlikeli ve gerçek dışı saçmalık” olarak yorumlarken, Paris Sciences Po’dan Hukuk uzmanı Omer Shatz da planı “etnik temizlik çağrısı” olarak değerlendirmiştir. İyi bir Trump destekçisi olan Suudi Arabistan da plan için olumsuz görüş bildirmiştir. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) liderliği de planı derhal reddederek, Filistin Devleti kurulmadan bölgede barış ve istikrarın sağlanamayacağını vurgulamıştır. Birçok diğer gözlemci de planın modern bir “tehcir” projesi olduğunun ve uluslararası hukuka uygun düşmeyeceğinin altını çizmişlerdir. Nitekim ABD’nin Batılı müttefikleri dahi plana destek açıklamamışlardır.

Planı, ABD’deki bazı çevreler dışında yalnızca İsrail sağı ve aşırı sağı olumlu karşılarken, İsrail’in aşırı görüşleriyle bilinen Ekonomi Bakanı Bezalel Smotrich, 7 Ekim saldırısına cevap olarak düşündüğü bu planın “tehlikeli Filistin Devleti planını tarihe gömdüğünüsöylemiş ve Trump’ı övmüştür. Nitekim Trump’ın açıkladığı bu planla birlikte İsrail’de Başbakan Netanyahu’nun adeta yamalı bohça niteliğindeki koalisyon hükümetinin de geleceği -en azından bir süreliğine- güvence altına alınmıştır.

Planı değerlendiren BBC‘den kıdemli muhabir/gazeteci Jeremy Bowen, Trump’ın açıklamasının “emlak pazarlığındaki ilk hamle” gibi değerlendirilmesi gerektiğini yazarak, Başkan’ın gerçek planı ve amacının farklı olabileceğini yazmıştır. BBC diplomasi muhabiri Paul Adams da Trump’ın açıklamalarının satır aralarına işaret ederek, Trump’ın emlak kariyerini hatırlatmış ve Gazze’nin yeniden inşasının devasa bir iş olduğunu ve bu bağlamda tüm alt yapının, okulların ve hastanelerin yeniden inşa edilmesi gerektiğini söylemiştir.

Ancak Başkan Trump’ın Gazzeliler için daha önce işaret ettiği iki ülkenin (Ürdün ve Mısır) temsilcilerinden de plana destek açıklaması gelmemiştir. Bilindiği üzere, Ürdün’de, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı-UNRWA’nın resmi rakamlarına göre 2,39 milyon Filistinli mülteci bulunmakta olup, kayıt dışı mültecilerle birlikte bu sayının 3 milyonu bulduğu düşünülmektedir. 11 milyonluk ülkede bu oran yüzde 27’leri bulan çok yüksek bir düzeydir. Bu nedenle, Ürdün Kralı Abdullah ve devlet yönetimi, yeni Filistinli mültecilerin kabulü bağlamında istekli değildir. Bu bağlamda, Kral, Başkan Trump’ın açıklamalarını derhal reddetmiş ve bu plana destek olmayacaklarını açıklamıştır.

Özellikle ordusunun (Mısır Ordusu) ABD’ye ekonomik bağımlılığı (ABD, Mısır Ordusuna geçtiğimiz yıl 1,3 milyar dolarlık destek sağlamıştır) ve ABD’nin İsrail ile Mısır arasında 1978’de oluşturduğu hassas Camp David dengesi nedeniyle genelde dış politikada Washington’la uyumlu gitmek isteyen Kahire de, Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi kanalıyla Trump’ın planına karşı çıkmıştır. Öyle ki, Sisi, “Filistinlilerin tehcir edilmesi, bizim içinde yer almayacağımız bir zulüm” açıklamasını yapmıştır. Bu bağlamda, Trump’ın Gazzeliler için öncelikli adres olarak gösterdiği iki devletten de destekleyici açıklamalar -en azından henüz- gelmemiştir.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise, bugün yaptığı açıklamada Başkan Trump’ın açıklamasını düzeltmeye çalışmış ve Gazzelilerin geçici olarak başka ülkelere yerleştirilmelerinin istendiğini açıklamıştır. Bu, Trump’ın Gazze planına gelen tepkiler nedeniyle yapılmış bir ön alma girişimi olarak da değerlendirilebilir. Ancak Rubio ne derse desin, Başkan Trump ve ekibinin Gazze’ye yerleşme ve Filistin Devleti’ni ortadan kaldırma düşüncesi gayet açık ve ortadadır.

Asia Times‘dan Jonathan Roth’a göre ise, plan, askeri/güvenlik boyutunun yanı sıra, Doğu Akdeniz’de İsrail, Kıbrıs ve Gazze açıklarında keşfedilen doğalgaz rezervleri nedeniyle ekonomik/enerji politik bakımından da çok önemlidir. Zira ilerleyen yıllarda bölgede İsrail, Kıbrıs, Filistin ve Mısır’daki doğalgaz kaynaklarını birlikte değerlendirecek entegre bir boru hattı veya LNG projesiyle yeni bir enerji rotası oluşabilir ki, bu konuda ABD ve İsrail liderliği de gayet istekli gözükmektedir.

Sonuç

Sonuç olarak, uluslararası kamuoyuna tartışma gündemi vermeyi çok seven ABD Başkanı Donald Trump, Gazze planı ile yine sansasyon yaratmış ancak planı genelde eleştirilere neden olmuştur. Benim görüşüme göre, Filistin Devleti’nin kurulması milyonlarca Filistinli için en temel yaşam amacı olup, Gazzelilerin bundan vazgeçmeleri o kadar da kolay olmayacaktır. Yani Trump istediği için yüzbinlerce Filistinli evlerini ve yurtlarını bırakıp başka yere göç etmek istemeyebilirler. Ancak Gazze’deki insanlık dışı yaşam koşulları, elbette birçok Filistinlinin görüşlerini değiştirmesine de yol açabilir.

Sonsöz, bize göre Filistin için en doğru çözüm, 1967 sınırlarına dayalı iki devletli ve bu doğrultuda Kudüs’ün uluslararası statüsünün korunacağı adilane bir planın ABD tarafından uygulanması ve Türkiye’nin Filistin, ABD’nin de İsrail adına bölgede garantör olarak görev yapmaya başlamasıdır. Bizce ancak bu şekilde kalıcı bölgesel barış ve istikrar sağlanabilir. Aksi takdirde ise, Gazzelilerin zor koşullarına rağmen, Filistin Davası, İsrail’in yanında ABD’yi de hedef alarak devam edecektir. Bu da, ne ABD, ne de İsrail için iyi bir durum olmayacaktır.

Prof. Dr. Ozan ÖRMECİ




Moscow.media
Частные объявления сегодня





Rss.plus




Спорт в России и мире

Новости спорта


Новости тенниса
Анастасия Павлюченкова

Павлюченкова снялась по ходу матча на турнире в Абу-Даби






Кинопоказ «Щелкунчик и волшебная флейта» в ТРЦ «Нора»

Геноцид армян выдуман? Пашинян бросил очередной камень в огород России

LG ПРЕДСТАВЛЯЕТ РЕШЕНИЯ DIGITAL SIGNAGE ДЛЯ РАЗЛИЧНЫХ B2B-СЕКТОРОВ НА ISE 2025

Квартиру, где, предположительно, убили бывшего мэра Самары, опечатали 4 февраля