Добавить новость
ru24.net
World News in Turkish
Март
2025
1 2 3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31

Portakalın hikayesi

0

Adana, yalnızca tarihi dokusu ve mutfak lezzetleriyle değil, aynı zamanda bereketli topraklarıyla da öne çıkan bir şehir. Yeni Şafak Pazar olarak geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz ziyarette, Adana’nın en değerli doğal zenginliklerinden biri olan portakal bahçelerine adım attık. Şehre birkaç saat uzaklıktaki bu verimli bahçeler, turunçgil yetiştiriciliğinin en yoğun yapıldığı bölgelerden biri. Adana’nın sıcak iklimi ve verimli toprakları, yıllardır devam eden turunçgil üretim geleneğini ayakta tutuyor. Portakal bahçelerinin içine adım attığınızda, sadece bir tarım alanına değil, aynı zamanda büyük bir emeğin ve sabrın şekillendirdiği bir dünyaya giriyorsunuz. Portakal, limon, mandalina ve greyfurt gibi narenciye çeşitlerinin yetiştiği bu bahçelerde sizi düzenli sıralanmış ağaçlar karşılıyor. Portakal çiçeklerinin hafif kokusu havaya yayılırken, ağaçların arasında dolaşan rüzgârın hafif serinliği ve kuş cıvıltıları ise huzur veriyor. Ayrıca bahçeler, limon ağaçlarıyla portakal ağaçlarının yan yana büyüdüğü doğal bir dengeye sahip. Adana turunçgil bahçeleri, sadece üreticilerin değil, aynı zamanda ziyaretçilerin de ilgisini çeken bir doğa harikası. Portakal çiçeklerinin açtığı dönemde bahçeler tam anlamıyla bir koku cennetine dönüşüyor. Adana’nın narenciye üretimi, yalnızca yerel pazarlarda değil, Türkiye’nin dört bir yanına ve yurt dışına da ihraç ediliyor.

Her yıl düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Festivali, turunçgil kültürünü canlandırırken, Adana’nın tarımsal potansiyelini de gözler önüne seriyor. Bahçelerde portakal ağaçlarının arasında yürüyüp, üreticilerin emeğini yakından görmek, bu toprakların bereketine bir kez daha şahit olmamızı sağladı. Adana’nın turunçgil üretimi, doğaya duyulan sevgi ve emeğin birleştiği bir miras olarak kuşaktan kuşağa aktarılmaya devam ediyor. Biz de turunçgil üreticileri Ufuk Övünç, Hulusi Köymen ve Serkan Mutlu ile turunçgil yetiştiriciliğinin püf noktalarını, hasat sürecini ve Adana’nın portakal üretimindeki yerini konuştuk.


Motivasyon kaynağım sağlıklı ve güvenilir gıda sunmak

Üç kuşaktır turunçgil yetiştiriciliği yapan 43 yaşındaki Ufuk Övünç, bu mesleği dedesinden ve babasından devralmış. Son 10 yıldır üreticilik yapan Övünç, turunçgil yetiştiriciliğine olan bağlılığını şu sözlerle dile getiriyor: “Bu işi öncelikle kazanç sağlamak için yapıyoruz ama mesele sadece para değil. Atalarımızdan bize miras kalan bir emanet. O yüzden her ağacı, her meyveyi gözümüz gibi koruyoruz. İnsanlara sağlıklı ve güvenilir gıda sunmak ise benim için büyük bir motivasyon kaynağı. Bir portakal ağacının meyve vermesi yıllar süren bir süreç ama o emeğin karşılığını almak, o meyvenin dalında olgunlaştığını görmek tarif edilemez bir mutluluk.” Adana için portakal, sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda bir sembol. Şehir, her yıl nisan ayında düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Festivali ile bu meyveyi kutluyor. Övünç, “Portakal Adana’nın simgesi. Festival, bu kültürü yaşatıyor hem turizme hem de üretime büyük katkı sağlıyor. Adana mutfağında portakalın ayrı bir yeri var, tatlılardan yemeklere kadar her yerde kullanılıyor. Adana portakalı, özellikle üstün aroması ve parlak rengiyle ihracatta da çok tercih ediliyor. Ayrıca ekim ayından mayıs ortasına kadar uzanan geniş bir hasat periyodu var. Bu da insanların yıl boyunca taze portakal tüketebilmesini sağlıyor” sözleriyle festivalin bölgeye kattığı değeri anlatıyor.


Doğa ile olduğum için mutluyum

Hulusi Köymen, bu geleneğin 4. kuşak temsilcisi olarak, turunçgil yetiştiriciliğini bir aile mesleği olarak sürdürüyor. 50 yaşındaki Köymen, “Doğa ile iç içe bir meslek olduğu için mutluyum” diyor. Portakal üreticiliği, sadece tarımsal bir faaliyet olmaktan çok daha fazlasıdır. Köymen, bu işin Adana’nın tanıtımına olan katkısını da vurguluyor: “Portakal yetiştiriciliği, başta Adana ve sonra bölge tanıtımına çok büyük katkı sağladı. Portakal çiçeği festivali, bunun en güzel örneklerinden biri. Hem bölgeye olan ilgiyi artırıyor hem de Adana’nın turunçgil üretimindeki gücünü dünyaya duyuruyor. Aynı zamanda, Adana sofralarında portakal tüketimi de bir kültür haline gelmiş durumda.” Portakal üreticiliği, aynı zamanda Adana’nın sosyal yapısına da entegre olmuş bir gelenek. Hulusi Köymen’in bahçesinde, portakal ağaçlarının altında dolaşırken hem doğanın uyanışını hem de bölgenin tarımsal kültürünü derinden hissediyorsunuz. Köymen, “Bu işi yapmak sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir gelenek, bir yaşam biçimi. Bu işin parçası olmak, doğanın döngüsüne dahil olmak beni mutlu ediyor” diyerek turunçgil yetiştiriciliğine duyduğu sevgiyi dile getiriyor.


Ailede ilk portakal üreticisi benim

Serkan Mutlu da tam 14 yıldır portakal yetiştiriciliği yapıyor. Mutlu “Ailede ilk portakal üreticisi benim” diyor ve ekliyor: “Portakal yetiştiriciliği emek ister, zorluğu var. Yazın ilaçlaması, gübrelemesi, sulaması var. Kışın ise budama ve hasat süreci başlıyor. Don olduğu zaman pervaneleri çalıştırıyoruz. Eğer bunları zamanında yapmazsan, emeğin boşa gider.” Mutlu, “Yılda sadece bir kez yapılan hasat, üreticiler için en kritik dönemlerden biri. İşçilerin dikkatli bir şekilde meyveleri toplamaları, her bir portakalın dalından kasaya özenle yerleştirilmesi gerekiyor” diyor. Portakal Adana’da sadece bir meyve değil, aynı zamanda beslenme alışkanlıklarının da bir parçası. Mutlu “Burada portakal suyu hazır alınmaz. Çocukların beslenme çantasına anneleri evde sıktıkları portakal suyunu koyar. Adanalılar taze sıkılmış portakalın tadını iyi bilir” şeklinde dile getiriyor.


Hat sanatının vefakâr eriydi

Türkiye’nin benzersiz doğal mirasını keşfetmek için: Büyük Doğa Modeli




Moscow.media
Частные объявления сегодня





Rss.plus




Спорт в России и мире

Новости спорта


Новости тенниса
Анна Блинкова

Теннисистка Блинкова вышла в парный финал турнира в Остине






Настоящие монстры. Топ-7 лучших собак для охраны дома

Врач «Динамо»: «Тюкавин может пропустить от месяца до полугода»

В Уфе загорелся нефтеперерабатывающий завод

Пожар в автосервисе в Москве: площадь 300 кв. м, один человек пострадал