Добавить новость
ru24.net
Все новости
Декабрь
2015

Mehmet Kamış - Tahir'i vurdular

0
Zaman 

Evinin önünde 9 yaşındaki kızının öldürülmesi mi daha acıdır, yoksa yavrusunun cesedini günlerce buzdolabında saklamak zorunda kalıp insanca defnedememek mi bilemedik.

Ya da, PKK'nın da devletin de ne yapmak istediğini anlayamadan, hangi uğursuz kavganın ortasında olduğunu bilemeden, o kurşunu niye yediğini çözemeden bu dünyadan göçüp giden küçük kızın gözlerimizin içine bakarak ruhlarımızı paramparça etmesi mi daha dayanılmaz bir acı, anlayamadık.

Tamam PKK her zaman muvazaalı davranırdı ama Güneydoğu'nun bütün acıları ve bütün ölümleri gerçekti. Temizöz bir Güneydoğu gerçeğiydi. Tıpkı Kuşkonar köyünün, Koçağılı'nın bombalanması gibi... Tıpkı Roboski'de 34 köylünün öldürülmesi gibi... Güçlükonak'ta köylülerin öldürülüp karakol bahçesine gömülmesi, Kulp'ta 11 köylünün infaz edilmesi gibi... Tıpkı yürümekten aciz yaşlıların beyaz bayrak çekmek zorunda kalarak diyaliz tedavisine gitmesi gibi... Tıpkı bir ilçede, bir şehirde insan gibi yaşamaya müsaade edilmemesi gibi... Bir değil, iki değil, üç değil tam 40 yıl boyunca bunları yaşamak zorunda kalıp, acıdan, ölümlerden, merhametten yorgun düşmek gibi...

Ama iki şey hiç yorgun düşmedi, bu acılar ve dramlar karşısında. Biri PKK'nın uzayıp kısalmayan muvazaalı davranışları, diğeri devletin iç politikaya göre sürekli değişen ama kendi içinde süreklilik gösteren mütekebbir tavrı! Bir ara umutlanmıştık! AK Parti hem Kürtler için hem de Güneydoğu meselesi için bir umut olmak üzereydi. Başlangıçta ciddi adımlar attı ama yıllar içinde herkesin izlediği gibi o meşum yapı AK Parti'yi de kendine devşirdi. Gelinen son noktada Temizöz'ü beraat ettiren devlet oldu.

Canlı yayında herkesin gözü önünde, onlarca kameranın izlediği yerde öldürülen Tahir Elçi işte böyle bir coğrafyada ‘c' şıkkıydı. ‘Devletin dayatması mı, PKK'nın dayatması mı?' ikileminin ikisini de kabul etmeyen bir ‘c' şıkkıydı. Yani en tehlikeli gruptandı. Diyarbakır Sur içinde hem de insanlığın mirasına sahip çıkarken haince katledildi. Dedim ya bütün ‘c' şıkları gibi çok tehlikeliydi. C şıkkı olmak vicdan demekti, insaf, izan ve adaleti savunmak demekti. Silahın sorgulanmaz gücünün sorgulanması demekti. Böyle insanlar yönetilmez, kalıba sokulmazdı. Bu insanlar konuştukça ağaların faşizmi yerleşemezdi.

Tahir Elçi gibiler bilge topraklarda sahici olandı. ‘Gule uyan sabahtır' türküsüydü, ‘Gudilekke'yi dinlemekti. Dağlarda kurşunun ve silahın değil maralların gezmesiydi. “Bu dağda maral gezer, zülfünü tarar gezer, dağ bizim maral bizim, avcı burda ne gezer...''

Ya da Güneydoğu'nun sıcacık esen rüzgârını hissederek, Cûdi'nin insana bakan gözlerini hayal ederek, küçük bir damın üzerinde uykuya dalmaktı. Güneşin en doğudan ağır ağır yükselişini izlemek, Cudi'nin eteklerinde Cizre'nin sabahıyla selamlaşmaktı. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yola koyulmuş bir at arabasının tınısıydı. Mardin'in ara sokaklarında küçük bir çocuğun hesapsız, kitapsız gülmesiydi. Hakkari Dağları'nda hiçbir ucuz siyasi hesabı olmadan açan kardelendi. Güneydoğu'nun sahici hayatının ta kendisiydi. Ya siyahı ya beyazı tercih etmeye zorlananlara hayatın diğer bütün renklerini sunmaktı. C, D, E, F, G şıklarıydı. Ama Tahir'i vurdular.




Moscow.media
Частные объявления сегодня





Rss.plus




Спорт в России и мире

Новости спорта


Новости тенниса
Australian Open

Джокович не предоставил доказательств того, что его отравили в Австралии






Роснефть разработала систему для автоматизации гидродинамических исследований скважин

Музей Победы подарит виртуальное путешествие по историческим экспозициям

Роснефть увеличивает добычу нефти на Самотлорском месторождении

Помоги себе сам: правила выживания в природной среде от преподавателей Учебно-методического центра ГО и ЧС Москвы