Asgari hayatlar: Zaman, asgari ücretle yaşayanların hayatına mercek tuttu
1 Kasım genel seçimleri öncesinde seçime girecek olan partilerin verdiği asgari ücrete zam yapılacağı vaadi seçimin sonuçlanmasının ardından kamuoyunda yoğun olarak tartışılmaya başladı.
AKP'nin 1 Kasım seçimlerinden önce vaat ettiği ve ‘1 Ocak'ta yürürlüğe girecek', dediği 1.300 liralık asgari ücret zammı için görüşmeler başladı. İş dünyası 300 liralık zammın, sigorta primi ve vergilerin azaltılması yoluyla devlet tarafından karşılanmasını isterken hükümet çevresinden sadece vergisel indirim yapılacağı sinyali geldi. Aylık 1.000 lira olan asgari ücretle İstanbul-Ankara gibi büyük şehirler, de ev geçindirmek ise neredeyse imkânsız. Evli olan asgari ücretlilerin yüzde 40'ı eşi çalışmazken tek maaşla ev geçindiriyor. Kiraların kenar mahallelerde 400 liradan başladığı İstanbul'da asgari ücretle çalışanlar ya ek iş yapıyor ya da aileden bir kişi daha çalışmak zorunda kalıyor. Türkiye'de istihdam edilen 25,4 milyon çalışanın yüzde 35'i yani 8,8 milyonu 949 liralık asgari ücret ve altında gelirle çalışıyor. Sigortalı çalışanların yüzde 40'ını oluşturan yaklaşık 5 milyon asgari ücretli kazançlarıyla ancak temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Türkiye'de 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.379 lira iken yoksulluk sınırı ise 4.492 lira. Evli ve iki çocuklu asgari ücretli bir çalışan, ek geliri olmazsa açlık sınırı içerisinde yaşam mücadelesi vermek zorunda kalıyor.
Türkiye'de asgari ücretin altında çalışanların en yüksek olduğu sektör yüzde 60'la tarım olurken ikinci sırada ise yüzde 46 ile yiyecek içecek hizmet işletmeleri yer alıyor. Asgari ücretle çalışanlar ise en çok yüzde 25,6 ile tekstil, yüzde 21,7 ile giyim imalatı ve yüzde 18'le de mobilya imalatında.
Asgari ücrete zam yapılması teklifi ilk olarak 7 Haziran genel seçimleri öncesinde siyasi partilerin seçmenlere yaptıkları vaatlerde gündeme geldi. Cumhuriyet Halk Partisi, yayınladığı seçim bildirisinde seçimlerden iktidar partisi olarak çıkmaları durumunda asgari ücretten verginin kaldırılacağını ve asgari ücretin bir yıl içinde net 1.500 liraya çıkarılacağını vaat etti. CHP'nin bu çıkışı üzerine HDP de asgari ücretin net 1.800 liraya çıkarılacağını vaat etti. MHP ise asgari ücret üzerindeki vergiyi kaldırarak 1.400 liraya çıkarmayı vaat etti. Asgari ücretli seçmenin oyuna talip olan partiler asgari ücrete zam yapma vaatlerinde adeta birbiriyle yarıştı. Asgari ücret konusunda CHP'yi geride bırakan HDP'nin üzerine çıkan parti ise DSP oldu. DSP Genel Başkanı Masum Türker, iktidar partisi olmaları durumunda asgari ücreti 2.000 liraya yükselteceğini söyledi. Vaat rekorunu ise Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar Baş gerçekleştirdi. Baş, seçildiği takdirde asgari ücretin 5 bin TL olacağını söyledi.
AKP ise 7 Haziran seçimleri öncesinde diğer partilerin vaatlerini gerçekçi bulmayarak ekonominin olumsuz etkileneceğini belirterek asgari ücrete zam vaadinde bulunmadı. 7 Haziran seçimlerinde 10 puan kaybederek tek başına iktidara gelemeyen AKP, bu tavrını 1 Kasım seçimleri öncesinde yumuşatarak asgari ücretliye 1.300 lira maaş vaadinde bulundu. 1 Kasım seçimlerinden, kaybettiği oyları geri alarak tek başına iktidar olarak çıkan AKP, asgari ücretin 1.300 lira olması için çalışmalara başladığını açıkladı.
Türkiye, asgari ücrette OECD ortalamasının altında
Türkiye'de asgari ücretin 1.300 liraya artırılması tartışması devam ederken, OECD verileri işçilerin maaşında artışa gidilmesinin zorunluluğunu ortaya koyuyor. Türkiye'de hem asgari ücret hem de saat ücreti OECD ülkelerinin ortalamasının oldukça altında. OECD verilerinde satın alma gücü paritesine göre 2014 yılında Türkiye'de asgari ücret 11 bin 38 dolar. Aynı rakam Slovenya'da 15 bin 677, İrlanda'da 21 bin 404 dolar, Yeni Zelanda'da 20 bin 2 dolar, Portekiz'de 11 bin 676 dolar, İspanya'da ise 13 bin 374 dolar. OECD verilerine göre Türkiye'de saat ücretleri de oldukça düşük seviyelerde. 2014 sabit satın alma gücü paritesine göre saatlik ücret Türkiye'de 5,3 dolarken, İrlanda'da 10,3 dolar, Yeni Zelanda'da 9,6 dolar, Fransa'da 11,5 dolar, Avustralya'da 10,8 dolar, ABD'de 7,3 dolar, Slovenya'da 7,5 dolar. ABD'de asgari ücret önemli tartışma konularından biri. 2009 yılından beri 7,3 dolar olan asgari ücret saatlerinin ücretlerinin 15 dolara çıkarılması talep ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) da geçen yıl Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarında asgari ücretin 1.421 lira olması gerektiğini bildirmişti.
Devlet işverenin yükünü paylaşmalı
Hükümet asgari ücretin 1.300 lira olacağını seçim öncesi ilan etti. Bu vaatle de oy aldı. Son 1 yılda yaşanan yüzde 30'a yakın devalüasyon nedeniyle asgari ücretlinin satın alma gücü geriledi. Asgari ücret 435 dolar değerindeyken 326 dolar civarına düştü. Bu durumda hem gelir dağılımını düzeltmek hem de toplam talebi artırmak için asgari ücretin yükselmesi şart. Bu nereden karşılanacak peki? Maliyetlerin işverene yüklenmesi ağır bir yük oluşturabilir. Hükümet bütçesinde ise 2016 yılında 37 milyar lira faiz dışı fazlası var. Bu faiz dışı fazlanın bir kısmı ile asgari ücret maliyeti karşılanabilir. Böylece hem gelir dağılımında bir düzelme sağlanabilir hem de toplam talepte bir artış sağlanır. İç talepte bir daralma var ve bunu da artırmak gerekiyor. Eğer bu maliyet işverene yüklenirse işveren üzerinde oluşacak ek finansal maliyetten dolayı birçok kişi işten çıkarılabilir. Ayrıca ürün maliyetleri artacağından enflasyonda da yükselme meydana gelebilir. Bu yük ekonomiyi de olumsuz etkiler. Maliyetin bir kısmını devlet karşılamalı ve tüm yük işverene yüklenmemelidir.
Asgari ücretin 1.300 lira olmasını ise yeterli bulmuyorum. Yunanistan'da asgari ücret 700 Euro civarında. Bu ücret Türkiye'de de bu rakamlara çıkmalı. Asgari ücretlilerin kültürel ve sosyal hayatını iyileştirmek için uzun vadede asgari ücret Avrupa standartlarına yükseltilmelidir. Türkiye'de son bir yılda oluşan yüzde 30 devalüasyon ile asgari ücretlilerin satın alma gücü azaldı. Yapılacak zam asgari ücretlinin son 1 yılda azalan satın alma gücünü tekrardan yükseltmek açısından önemli olacaktır.
Zammın kaynağını devlet tasarruf yaparak bulsun
Asgari ücrete yapılacak zammı olumlu buluyorum ancak burada bu zammın kaynağı önemli. Eğer devlet bütçeden tasarruf edip zammın kaynağını ortaya çıkarırsa o zaman sorun yok. Ama bunu yapmaz ve zam için gerekli parayı farklı yollardan vergi yoluyla ortaya çıkarmaya çalışırsa o zaman zammın bir önemi olmaz. Ya da zammı işverene yükler ve işveren de ürünlerine zam yaparsa yine zammın bir önemi kalmaz. Çünkü enflasyon ya da vergi artışı yine asgari ücretliye gider olarak geri gelecek. Maaşına yapılacak 300 liralık artış vergi ve enflasyon karşısında eriyecek. Bu yüzden zammın kaynağı için devlet lüks tüketimini azaltarak tasarruf yapmalı. Belki o zaman asgari ücretli gerçek zammı görmüş olur. Diğer şekilde zam geldiği gibi gider. Bir önemi olmaz.
300 liralık artış geldiği gibi gider
Asgari ücrete yapılacak zammın olumlu olduğunu ancak yeterli olmadığını belirten N.Ö., “Bu zam gelirimi artırır ancak bana refah getirmez. Maaşa zam yapılıyor ama elektriğe, suya, doğalgaza, yiyeceğe de zam yapılıyor. Bir yerden zam alıyorsun gelirin artıyor bir yerden bir sürü şeye zam geliyor. Gelecek zam hayatımda değişikliğe sebep olmaz. Bir ev bir araba yine alamam. Temel ihtiyaçlarımı daha rahat karşılarım. Çocuklarımın yaşları küçük. Onlar büyüyecek. Eğitim giderleri olacak. Masraflarım artacak. Bu ücretin çok daha yüksek rakamlara ulaşması lazım ki. Biz de diğer insanlar gibi biraz rahat içinde yaşayabilelim.”
Otobüs parası vermemek için 40 dakika yürüyorum
Asgari ücretle geçinmek zorunda kalanlar gündemde olan 1.300 liralık zamlı asgari ücretin sorunlarını biraz azaltacağını ancak geçim dertlerinin sona ermeyeceğini söylüyor. Ayrıca temel gıda ihtiyaçları ve elektrik, su, doğalgaza gelen zamların maaşlarına yapılacak zammı eriteceğinden endişeliler. İstanbul'da özel bir şirkette temizlik görevlisi olarak çalışan Ş.Ö.'nün eşi 4 yıl önce yakalandığı hastalıktan dolayı vefat edince Ş.Ö. tek bir asgari ücret maaşıyla 4 çocuğuna bakmak zorunda kalmış. 500 liralık kiralık bir evde oturan Ş.Ö. tek maaşla geçinemeyince büyük oğlu okuduğu okulu yarım bırakarak garson olarak çalışmaya başlamış. Oğlu ile birlikte aylık 2 bin lira gelir elde eden Ş.Ö., kazançlarının ancak temel ihtiyaçlarına yettiğini söylüyor. Asgari ücretle bir ay nasıl geçindiklerini anlatan Ş.Ö. şu ifadeleri kullanıyor: “Aylık 350 lira faturalar için harcıyorum. Benim maaşım nerdeyse kira ve faturalara gidiyor. Tabii bir de mutfak giderlerimiz var. Sadece ekmeğe verdiğimiz bir aylık para 350 lira. Evde 5 kişiyiz ve ekmek çok tüketiyoruz. Alışverişi ise pazardan yapıyorum. Meyve ve sebzeyi pazardan ucuza alıyorum. Ayrıca çocuklarımın elbiselerini de pazardan alıyorum. 15 liraya ayakkabı alıyorum. Ne yapayım paramız ona yetiyor. Hayatımda AVM'ye hiç gitmedim. Oralar bize göre değil. Gitsek de alışveriş yapmaya paramız yetmiyor. Kahvaltılık alışverişi ise ucuz marketlerden yapıyorum. Genellikle temel tüketim gıdalarını alıyorum. Aylık 750 lira civarı mutfak giderimiz oluyor. Mutfak masrafı haricinde ulaşım masrafım ise yok. İşe günde toplam 40 dakika yürüyerek gidip geliyorum. Bu yüzden yol param olmuyor. Bu da beni biraz rahatlatıyor. Sosyal hayatım ise hiç yok. Haftanın 6 günü çalışıyorum. Çocuklarla gezmek için bir yerlere hiç gidemiyoruz. Çünkü gezmeye gitmek için yol parası ödemek zorundayız. Sonra dışarıda yemek yememiz gerekecek. Küçük kızım ilkokul 4. sınıfta okuyor. Arkadaşları yüzme kursuna yazılmış. O da gitmek istiyor ancak paramız olmadığından gönderemiyorum. Asgari ücretle yaşamak gerçekten çok zor.”
Avrupa'yı yakalama şartı: Asgari ücret net 1.900 TL olmalı
Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat'ın verilerine göre Avrupa'da asgari ücret ortalaması brüt 706 Euro. Türkiye'de ise asgari ücret brüt 425 Euro. Türkiye, asgari ücrette Avrupa'da 27 ülke arasında 14. sırada bulunurken asgari ücret tutarı ise G-20 üyesi Avrupa ülkelerinin üçte birinden daha az. Satın alma gücü bakımından asgari ücrete bakıldığında da tablo değişmiyor. Türkiye satın alma gücü üzerinden yapılan hesaplamaya göre, 27 Avrupa ülkesi arasında 15. sırada ve Avrupa ortalamasının gerisinde bulunuyor. Türkiye'nin asgari ücrette Avrupa'nın gelişmiş ülkelere yaklaşması için asgari ücretin en az net bin 900 TL olması gerekiyor. Avrupa'da asgari ücretin en yüksek olduğu ülke bin 923 Euro ile Lüksemburg olurken Lüksemburg'u 1.508 Euro ile Hollanda, 1.502 Euro ile de Belçika izliyor. Ekonomik krizde olan Yunanistan'da asgari ücret aylık 683, İspanya'da ise 756 Euro. Asgari ücretin en düşük olduğu Avrupa ülkesi ise 194 Euro ile Bulgaristan.
Gündüz kapıcılık yapıyor, gece taşımacılık
Özel bir şirkette posta görevlisi olarak çalışan evli ve bir çocuk babası N.Ö. evini geçindirebilmek için iki iş birden yapıyor. Sabahları posta görevlisi olarak çalışan N.Ö. akşamları ise oturduğu apartmanın kapıcılığını yapıyor. Bu sayede kira ödemeyen N.Ö. aldığı 1.100 liralık asgari ücretle evini geçindiriyor. İstanbul'da tek bir asgari maaşla yaşamanın imkânsız olduğunu vurgulayan N.Ö., bir ay boyunca nasıl geçindiğini ise şu ifadelerle anlatıyor: “Öncelikle oturduğum apartmanda kapıcılık yaptığım için ev kirası ödemiyorum bu da beni maddi açıdan rahatlatıyor. Elektrik, su, doğalgaz ve telefon faturalarım ise yazdan kışa değişiyor. Yaz aylarında 150 lira fatura öderken kış aylarında ısınmak için doğalgaz kullandığımdan 300 lira ödüyorum. Alışverişimi ise pazar ve marketten yapıyorum. Gıda ihtiyaçlarımın büyük bir kısmını köyden getiriyorum. Annem ve babam köyde yaşıyorlar. Kuru bakliyat, tereyağı, peynir, un gibi temel ihtiyaçlarımı köyden ücretsiz temin ediyorum. Bu da gıda masraflarımı oldukça azaltıyor. Bu yüzden aylık 300 lira gıda alışverişi ancak yapıyorum. Maddi durumum yetersiz olduğundan aileme ve kendime yeni elbise sadece bayramda alabiliyorum. Yaklaşık 3,5 yıldır evliyim. Bir çocuğum var ve bir tane daha bekliyorum. Evlendiğim zaman maddi durumum yeterli değildi. Eşyalarımı kredi ile almak zorunda kaldım. Uzun bir süre aylık 350 lira kredi borcu ödedim. Bu borcun bitmesiyle biraz rahatladım. Tek maaşla geçinilmediğinden kapıcılık yapıyorum. Akşam işten çıkınca doğru eve gidiyorum. Apartmanın temizliğini yapıp siparişleri alıyorum. Bazı zamanlar ek işe de çıkmak zorunda kalıyorum. Ne iş olursa gidiyorum. Eşya taşıyorum, şoförlük yapıyorum.”
Benim otomobil almam sadece bir hayal
Her gün işe 25 dakika yürüyerek gidip geldiğini belirten N.Ö.'nün en büyük hayali ise bir otomobil alabilmek. Asgari ücretli olduğu için fazladan para biriktiremediğini ifade eden N.Ö., kazancının artması halinde ilk hedefinin otomobil almak olduğunu söylüyor. N.Ö., ”Maddî; durumum yeterli olsaydı güzel bir otomobil almak isterdim. Böylece hem işe yürüyerek gitmezdim hem de eşim ve çocuğumla birlikte gezmek için bir yerlere giderdik. Sürekli çalışmak zorunda olduğumdan gezmeye neredeyse hiç çıkmıyoruz. Yılda birkaç kez dışarı ya çıkar ya çıkmayız. Çıktığımız zaman da Eminönü'nde sahilde dolaşırız. İstanbul'da dışarıda dolaşmak bile maddî; bir külfet. Sürekli çalıştığımdan arkadaş ortamım da hiç yok. Ev almak, otomobil almak isterim. Ama şu an bunlar benim için tam bir hayal.” diyor.
Gelirini yıllık izin kullanmayarak artırıyor!
İstanbul Bağcılar'da bir tekstil atölyesinde işçi olarak çalışan 38 yaşındaki L.S. ailesini geçindirmek için yıllardır izin bile kullanmadığını söylüyor. Evli ve iki çocuk babası olan L.S. aylık 1.600 lira maaş almasına rağmen dışarıdan yardım alarak geçinebildiğini belirtiyor. L.S aylık gelir ve masraflarını şöyle anlatıyor: “Oturduğum eve verdiğim aylık kira 500 lira. Eski kiracı olduğum için oldukça şanslıyım. Oturduğum mahallede kiralar 800 liradan başlıyor. Bunun dışında aylık 200 ile 400 lira arasında fatura ücreti geliyor. Kışın doğalgaz yaktığımız için biraz daha fazla geliyor. Gıda alışverişimi ise pazar ve ucuz marketlerden yapıyorum. Aylık 500-600 lira civarında gıda alışverişi yapıyorum. Kırmızı et pahalı olduğundan alamıyorum. Beyaz et tüketiyoruz. 10 yıldır evliyim ve o günden beri eşyalarımı değiştirmedim. İşyerim evime yakın olduğu için yürüyerek gidip geliyorum. İki tane çocuğum var okula giden. Onlara aylık 150 lira civarında masraf yapıyorum. Hafta sonları çocuklarla dışarı çıkarız. Onları parka götürürüm. Para harcayacağımız yerlere fazla gitmeyiz.”
Sosyal hayatım hiç yok
İstanbul'da bir matbaa şirketinde çalışan 58 yaşındaki H.S. emekli maaşıyla birlikte ayda 2.300 lira gelir elde ettiğini söylüyor. Bu gelire rağmen geçim sıkıntısı yaşadığını dile getiren H.S. emekli olmasına rağmen geçinmek için çalışmaya devam ettiğini belirtiyor. H.S. bir ay boyunca nasıl geçindiğini şu ifadelerle anlatıyor: “Ayda 600 lira kira, 300 lira da fatura ücreti ödüyorum. Zaten ikisi neredeyse bir maaşımı götürüyor. Bunun dışında 500-600 lira civarında gıda masrafım var. Pahalı ve lükse kaçan yiyecekler alamıyorum. Kırmızı et çok tüketemiyorum. Giyim alışverişim ise aylık 100 lirayı geçmiyor. Kendime ait bir arabam var. Matbaa işinde kullanıyorum. Ayda 400 lira benzin masrafım oluyor. Aracım biraz eski model sık sık arızalanır aylık 150 lira da onun tamir masrafına gider. Bunun dışında sigara kullanıyorum. Fazla para ödememek için kaçak sigara içiyorum. Ayda 120 lira da ona veriyorum. Kitap okumayı severim. Ayda 70 liralık kitap alırım. Sosyal hayatım hiç yok. Haftada 6 gün çalışıyorum. Pazar günleri evden hiç çıkmam. Tatil hiç yapmıyorum. Tatil yapacak kadar para artıramıyorum. Normalde emekli maaşım var ama o maaşla geçinemediğim için çalışmaya devam ediyorum. Emekli maaşımla ev kiramla faturalarımı ancak ödeyebiliyorum.