Basının susturulduğu ülkede yolsuzlukları önleyemezsiniz
SP lideri Mustafa Kamalak, gazeteciler Can Dündar ile Erdem Gül'ün tutuklanmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledi. “Basının sustuğu bir ülkede yolsuzlukları önleyemezsiniz.” diyen Kamalak, Tahir Elçi'nin öldürülmesi olayını ise ‘kardeş kavgası çıkarmak isteyenlerin kanlı bir oyunu' olarak nitelendirdi.
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, parti genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanmalarına sert tepki gösterdi. Tutuklama kararının, Anayasa'ya aykırı olduğunu vurguladı. İki ismin de kaçma şüphesi bulunmadığını, bu sebeple tutuksuz yargılanmalarının doğru olacağını ifade etti. Basının susturulduğu ülkelerde usulsüzlük ve yolsuzlukların denetlenemeyeceğini anlatan Kamalak, “Anayasamıza göre basın hürdür, sansür edilemez. Basın tabir-i caizse koltuk altlarına, halı altlarına kadar denetimde bulunabilmelidir. Basın susarsa o ülkede yolsuzlukları, usulsüzlükleri önlemek mümkün değildir. Eğer bir ülkede basın susarsa, muhalefet sindirilirse o ülkede temiz yönetimden bahsetmek imkânsız hale gelir. Ülkedeki yönetim temiz olmayınca günün birinde o pislikler patlak verir, bundan da herkes zarar görür. Bizim kanunlarımıza göre bir kimsenin tutuklanabilmesi için belli şartlar gerekir. Adresin belli olmaması lazım, delilleri karartma riskinin olması lazım, kaçma ihtimalinin mevcut olması lazım. Ben bu gazetecilerin bu şartları taşıdığını düşünmüyorum. Varsa ortada bir suç tutuklanmadan yargılanabilirlerdi. Gözdağı vermenin, muhalif basını susturmanın iktidara da kati surette faydası olmaz, tam aksine zararı olur.” dedi.
‘TAHİR ELÇİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ, KARDEŞ KAVGASI ÇIKARMAK İSTEYENLERİN KANLI BİR OYUNU'
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesi olayının ülkede kardeş kavgası çıkarmak isteyenlerin oynadığı kanlı bir oyun olduğunu belirten Kamalak, “Bu noktada hükümete düşen görev, bu olayı bütün yönleriyle, arkasında hiçbir karanlık şüphe bırakmayacak şekilde aydınlatmaktır. Bu olayın içinde ve arkasında yer alanlar mutlaka deşifre edilmelidir.” ifadelerini kullandı.
‘DOST İSE NİYE VURULDU, DÜŞMAN İSE NİYE ÇELENKLERLE UĞURLANDI?'
Dış politikada Rusya ile yaşanan krize de değinen Mustafa Kamalak, taraflara sağduyu çağrısında bulundu. SP lideri, “Atılacak her adım gerek ülkemiz gerekse milletimiz açısından büyük önem arz etmektedir. Bu yüzden, Türkiye ve Rusya, tarihsel birikimlerine ve kadim geçmişlerine uygun bir olgunlukla hareket etmelidir. Yangını körükleyecek yaklaşımlar yerine, ateşi söndürecek adımlar atmalıdır. Ancak hükümete şu soruyu da sormadan geçemiyorum. Bilindiği gibi düşen uçağın pilotunun cenazesi çelenklerle askeri törenlerle uğurlandı. Dost ise niye vuruldu, düşman ise niye çelenklerle uğurlandı?” dedi.
‘AB, VİZE MUAFİYETİ İÇİN TAM 79 ŞART KOŞTU'
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Brüksel temaslarının yandaş medya aracılığıyla büyük bir başarıymış gibi sunulduğuna dikkat çeken Kamalak ‘vizesiz Avrupa' anlaşması konusunda da sert eleştirilerde bulundu. Kamalak şunları aktardı: “Avrupa Birliği, Türkiye'ye vize muafiyeti için tam 79 şart koştu. Bırakın 79 tanesini üç tanesini saymak bile karşı karşıya olduğumuz gafleti anlamak için yeterli olacak. Onların söyleyemediğini ben söyleyeyim: Kıbrıs'ı vereceksin. Türkiye'nin en önemli tatlı su kaynakları Fırat ve Dicle nehirlerini İsrail yararlansın diye uluslararası konsorsiyuma açacaksın. Avrupa'nın ekonomi politikalarına teslim olacaksın. Ordunu Avrupa Birliği savunmasının bir parçası yapacaksın. Milli politikalardan vazgeçeceksin.”