Antalya'nın ‘festival teyzeleri' sır oldu!
Antalya Film Festivali'nde bu yıl gözle görülür bir eksik var. Dillere destan ‘festival teyzeleri' sır oldu uçtu. Festivalin ekimden aralığa kaymasından mı, ülkenin gerilimli atmosferinden mi yoksa havalardan mı bilinmez; agresif sorular soran, yönetmeni azarlayan, etrafındakilere dolma, börek ikram eden teyzelerin yerini genç izleyiciler aldı.
Antalya'da bu yıl ‘Kasımda festival başkadır' demek için bin şahit gerek. Havalar hâlâ güneşli olmasına rağmen yarışma filmlerinin gösterildiği, gala mekânı Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) ‘festival havası' ve coşkusu geçen yıllara nazaran sönük. Öğle vakti, AKM'nin kafeteryasında oturacak yer bulamazdık geçen yıllarda, şimdi masa beğenmiyoruz! Ulaşımı sağlayan bir görevli, “Şu kadar aracımız var, hazırlandık ama geçen yıla göre çok az kişi geldi.” diyerek durumu özetledi.
Festivalin ekimden kasıma hatta aralığa kayması en çok da ‘festival teyzelerini' etkiledi. Antalya'nın dillere destan festival teyzeleri bu yıl sır olmuş uçmuş. Alışkanlıktan, salona girdiğimizde yanındakine sarma, dolma, börek ikram eden teyzeleri arıyor gözlerimiz, ama boşuna! Film söyleşilerinde mikrofonu eline alıp “Bu filmde neden bu kadar küfür var, utanmıyor musunuz?” ya da “Filmi beğendim ama bence adı bu değil de şu olmalıydı” diyen bir festival teyzesi çıkmadı bu yıl. Ama umutluyuz, henüz festivalin bitmesine üç gün var. Festival teyzelerinin yokluğunu, ülkenin son bir yılda yaşadığı seçim atmosferi, kutuplaşma ve gerilim ile izah eden de var. Genellikle Cumhuriyetçi ve Kemalist bir yapıya sahip festival teyzeleri bu kutuplaşma ortamında festivale küsmüş olabilir. Yerel yönetim değişeli üç yıl oldu ama bu da göz ardı edilmeyecek bir ihtimal. Havaların serinlemesi de festival alanının sakinliğinde etkili bir faktör sayılabilir.
RÜZGÂRIN HATIRALARI BEREKETİ
AKM'deki yarışma filmlerinde salondaki boş koltuk sayısı geçen yıllara göre bir hayli fazlaydı. Festivalin bu makus talihini önceki akşam gerçekleşen Rüzgârın Hatıraları filmi değiştirdi. Özcan Alper'in üçüncü filminin galası sayesinde AKM'nin salonu bu yıl ilk kez doldu. Oyuncular Onur Saylak, Mustafa Uğurlu, Tuba Büyüküstün ve Sofya Kozko'nun yanı sıra görüntü yönetmeni Andreas Sinanos ve filmin kadrosunda olmamasına rağmen Erdal Özyağcılar da gösterime katıldı. 1943 yılında geçen bir hikâye anlatan Rüzgârın Hatıraları, Ermeni tehcirini merkezine alarak Varlık Vergisi, Tek Parti dönemi, gazete baskınları gibi konuları da içinde barındırıyor. Film sonrası söyleşide Özcan Alper, beslenme kaynağının daha çok edebiyat olduğunu dile getirdi. Filmdeki hikâye ile bağlantılı olarak, Can Dündar'ın tutuklanmasına dair bir soru üzerine, “Söylenecek çok bir şey yok, her şey ortada. Kimin suçlu, kimin suçsuz olduğu çok açık.” cevabını verdi.
Oyunculardan Tuba Büyüküstün, birlikte sahneleri olmadığı için eşi Onur Saylak ile aynı sette olmadığını söyledi ve ekledi: “O gitti, ben kaldım; ben gittim, o geldi. Üç ay birbirimizi görmedik. Biz evli değilken de birlikte çalıştık, evli olmamız işimizi etkilemiyor, sonuçta bu profesyonel bir iş.”
Galaya bebeğiyle katıldı
Geçtiğimiz yıl yaşanan sansür krizi sonrasında belgesel yarışmasının iptal edilmesiyle programa serpiştirilen belgesellerden biri de Artık Hayallerim Var'dı. Ulusal yarışmanın tek belgeseli, Türkiye'nin 6 şehrinde 72 öğrenci ile birlikte yapılan bir AB projesinin hikâyesini konu alıyor. Gala gösterimine yeni doğan bebeği ile katılan Nefin Dinç, gençlere “Söyleyecek bir sözünüz olsa ne söylerdiniz?” sorusunu yöneltip kendilerini ifade etmelerini sağladıklarını belirtti. Bu gençlerden yedisinin televizyon ve sinema sektöründe çalışmaya başlaması ise projenin meyvesi olarak değerlendirilebilir.
Dün yarışmada Erdal Rahmi Hanay imzalı Pia ile Atalay Taşdiken'in Arama Motoru filmleri gösterildi. Bugünün programında ise yarışmanın iddialı filmlerinden Sarmaşık ve Ufuk Bayraktar'ın ilk yönetmenliği olan Kümes filmleri var.