Zeki Çol - Duran toplar durdurulamıyor
Kadro yapısına baktığınızda, bu ligde, duran toplarda en iyi savunma yapan takımın Fenerbahçe olması gerekiyor.
Oysa her 3 golün 2'sini duran toplardan yiyor Fenerbahçe. Dikkat çekici ve garip bir çelişki bu. Duran toplar, durdurulamayan toplara dönüşüyor bu sezon bu takımın kalesinde. Ve hele dünkü gibi kritik eşiklerde can yakıyor.
Dünün ilk durdurulamayan top golü, çok önemli bir kaleci hatasının eseri. Önce Volkan'ın kötü bir zamanlamayla önündeki Arokoyo'ya kafayı vurdurması. Ve ardından da ikinci direğe yönelen topa, Souza'nın müdahalede geç kalarak, zincirin halkalarını tamamlaması. İkincisiyse Diego'nun kontrolsüz çıktığı bir hava topuna koluyla dokunması ve penaltıdan Muham-met'in fileleri havalandırması.
Henüz 6. dakikada yenilen ilk gol, önce ezberini, ilk yarı boyunca da oyun disiplinini bozdu Fenerbahçe'nin. İyi başlanılan oyunda o disiplinin gitmesi sonucu Hasan Ali'nin 30'da kırmızı kart görmesi işleri iyice zorlaştırdı.
Futbolda temel bir kural var. Eğer karşı alanda bir duran top organizasyonu yapıyor ve stoperleriniz dahil çok adamla rakip ceza alanına gidiyorsanız, geride iki süratli oyuncuyu emniyet supabı olarak tutmak zorundasınız. Aksini yaparsanız, kaçınılmaz riske davetiye çıkartırsınız. Fenerbahçe, 30'da o hatayı yaptı. Oyun disiplininin bozulmasından kaynaklanan bir dalgınlığın bedelini de Gaziantepspor savunmadan uzun topla ani çıkış yaptığında, Hasan Ali'yi Larsson'la bire birde bırakmakla ödedi. Saha içerisinde oyuncular, kulübede kenar yönetim o dalgınlığı yaşamasa, büyük olasılıkla Hasan Ali o kartı görmeyecek, Fenerbahçe oyuna 11-11 oynama avantajıyla devam edecekti.
Bir saati aşkın süreyi üstelik de iki kez de geriye düşülen bir deplasman maçında oynamak tabii ki kolay iş değil. Fenerbahçe, iyi oynamadı dün. Ancak 10 kişiyle gerçekten de çok iyi mücadele etti. İnatla, ısrarla, istekle golü kovaladı. Çoğu kere arkada stoperlerini bıraktı ve 7 oyuncusuyla hücuma kalktı. O hücumlarda sakin kalabilse, kanatları daha etkili kullanabilse, dış şutlarla kaleyi yoklayabilse beraberlikten öte galibiyeti de yakalayabilirdi. Ama hızlı oynamak isterken telaşlı oynamaya kalkınca o mücadelenin karşılığını yeterince alamadı. Bir de Fernandao'nun uzatmada attığı şut direğe takılınca, gecen hafta devraldığı liderliği eski sahibine iade etmek zorunda kaldı.
Gaziantepspor beklenmedik gollerle iki kez öne geçme fırsatını yakaladı. Buna bir de rakibinin on kişi kalması eklenince avantajı iyice arttı. Ama o avantajı korumak için gerekli mücadeleyi ortaya koyamadı. Hem rakibinden ürktü, hem de Fenerbahçe'nin arka alanda risk üslendiği dönemde öne etkili çıkışlar yapmayı beceremedi. Dolayısıyla da ayağına dek gelen kısmeti tepti.