Добавить новость
ru24.net
Все новости
Декабрь
2015

Ferhat Kentel: AK Parti bu değildi

0
Zaman 

Aksiyon dergisine konuşan Prof. Dr. Ferhat Kentel, Türkiye'de şu anda totaliter ülkelere benzer bir sürecin yaşandığını söylüyor.

Bu memlekette ötekileştirme neticesinde temizliğin haddi hesabı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ferhat Kentel, ayrıştırmalar sonunda ötekilerin de rahata, huzura kavuşmadıklarını anlatıyor. Şehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi olan, modernite, yeni sosyal hareketler, İslami hareketler, etnik cemaatler üzerinde çalışmalar yapan Kentel, ülkede şu anda bütün o totaliter ülkelerdekine benzer bir sürecin yaşandığını ifade ediyor. “AKP devletleşirken AKP'ci gibi gözüken birtakım insanlar aslında tam devletin insanları oldu.” diyen Kentel, “Ele geçirilen devletin de aslında kafalarındaki o İslami toplum ne ise o olduğunu zannediyorlar ama yanılıyorlar. Devlete tamamen biat etmiş, değiştirmenin zaten gerek olmadığı, zaten iyi olan her şeyin şu anda olmakta olduğuna inanan bir yüzde 49,5'lik kesim var.” düşüncesinde. Aksiyon'a konuşan Kentel şunu da söylüyor: “Ergenekon ya da otoriter devlet, AKP vasıtasıyla kendisini daha kanuni -hukuki değil- bir meşruiyet zeminine oturtuyor muhtemelen.”

Prof. Dr. Ferhat Kentel'in Cemal A. Kalyoncu'ya verdiği röportaj şöyle:

-1 Kasım sonrası toplumun ruh hâlini konuşalım. Yüzde 49,5 nasıl düşünüyor, yüzde 50,5 ne hâlde?

Toplum büyük ölçüde kutuplaştığı için, bu hâl insanlara huzur vermiyor. Yani güvensizlik hâkim. Kutuplaşmanın kendisi de sakız oldu hepimizin dilinde. Korkulardan ve büyük ölçüde kendine ve başkalarına olan güvensizlikten kaynaklanan bir süreç. Büyük ölçüde devletin veya iktidar yapılarının, hükmedenlerin yönetebilmek için toplumdaki farklılıkları kullanması buna sebep oluyor. Toplumda, sürekli, her bakımdan farklı boyutlarda tekrarlanan bir cemaatleşme, güvensizlik ve korku üretiyor. İnsanlar kamusal alanlar dışında özel hayatlarında çok fazla konuşamıyorlar, ne oluyor ne bitiyor diye. Çünkü karşısındaki insanın rakip başka bir siyasal aidiyetten veya başka bir düşünceden olacağından endişe ediyorlar. Dolayısıyla gündelik ilişkilerini bozmamak için de konuşmamayı tercih ediyorlar. Bu, bir yandan iyi bir şey aslında, toplumsal hayatın ahengini bozmamak için. Ama aklımızın bir kenarında sürekli var. Bir yandan da sosyal medyaya, medyaya baktığımız zaman hiç kimse kendi düşüncesinin yansıdığını göremiyor. Büyük ölçüde bir tekelleşme var. İşte hükümetin, devletin -burada hükümetle devlet lafını artık bir arada kullanmak lazım- kurmuş olduğu büyük total medya yapısı, devlet gibi düşünmeyenlerin fikirlerini ifade etme imkânını büyük ölçüde marjinalize etti. Bu imkânı sıfıra indirmemiş olsa bile büyük ölçüde zayıflattı. İnsanın bir memlekette yaşarken kendisini iyi hissedebilmesi için kabaca, görüşlerinin, duygularının kamusal alanda bir şekilde yansıdığını görmesi lazım. Siyasal partiler de böyle değil midir? Düşünceme en yakın bir siyasal partinin Meclis'e girmesini istiyorum. Ama siz mesela baraj koyuyorsunuz. Baraj koyunca memlekete istikrar getirdiğinizi mi zannediyorsunuz? Medyada duygularıma tercüman olacak birtakım insanları, görüşleri falan bulamıyorsam bir süre sonra ben aslında bir yoksunluk duygusu yaşıyorum. Bu yoksunluk duygusu da sürekli bir huzursuzluk veriyor. Şu anki hâl böyle bir şey.

-Bu, öfke birikmesine yol açmıyor mu?

Tabii ki. 12 Eylül dönemlerini düşünün. "Bir avuç çapulcu" olarak değerlendirilen PKK, tam da o Diyarbakır cezaevleri ve uygulanan çeşitli baskılar sonunda koskocaman bir ordu oldu. Sonra PKK ile savaşırken JİTEM, Silahlı Kuvvetler vs. Türkiye'nin birtakım organları, savaşın kendisinden başka bir meşruiyet elde ettiler, 'ben sınırları, vatanı savunuyorum' diye…

-Siyasal alana da hâkim oldu böylece…

Evet. Büyük bir kutsallık kazanıyorsunuz çünkü. 28 Şubat'ın başka bir açıklaması olabilir mi? Nasıl böyle, bu kadar rahat, üstelik toplumun mütedeyyin vs. kesimine karşı neredeyse savaş açabildi? Şu anda böyle bir durum var galiba. 'Düşmanlar, teröristler…' Bu bazen Gülen Cemaati, bazen HDP, bazen Kürtler, bazen Silvanlılar olur. Ama her hâlükârda eğer birilerini kullanabilirseniz bir kutsallık elde ediyorsunuz. Fakat bu PKK gerçeğinin, Gülen Cemaati gerçeğinin ya da sol vs. falan birtakım farklı taleplerde bulunan insanların yok olduğu ve yok olacağı anlamına gelmiyor.

-Bu kutuplaştırıcı dili siz ne zaman fark ettiniz?

Onu çok sık düşünüyorum. Acaba geçmişten gelip görmediğimiz bir şeyler var mı diye? Muhtemelen geçmişte daha yumuşaktı bunlar. Veya bazı gelişmeleri 'siyaseten' diye yorumluyorduk. Referandumda yüzde 58 onay aldı aslında bu hükümet. Boykot eden Kürtleri de düşünürsek bayağı bir kabul ediş vardı. AKP'nin referandum sonrası hızla sertleşmesi veya tekçileşmesi politikasında sanki o yüzde 58'den ziyade çekirdek kitlesinin güvenini ön plana çıkarmak gibi bir plan uygulandı. Bütün o çılgın projelerin ilan edildiği 2011'de inanılmaz kibirli, 'her şeyi ben yaparım' diyen dil o zamanlar ortaya çıktı.

-Bir medya organına, Anayasa'ya rağmen, Türkiye'nin gözü önünde el konuldu. Ve buna, sizin 'organik aydın' dediğiniz kesimlerden çok tepki gelmedi. Bunlar belki de yüzde 49'a demokrat adımlar gibi geliyor. Antidemokratik olduğu açık ortada iken o kitle bunu nasıl göremiyor?

Bunun iki yolu var galiba. Güç sahipleri her zaman için gündem belirleme, yani zihniyetleri manipüle etme kapasitesine sahiptir. İkna, rıza vs… Bu tam da medya vasıtasıyla sağlanır. Son seçimleri düşünün. Kamusal alana bakın. Kim, ne kadar, hangi mesajı duyuyordu? Duyulan mesaj esas olarak AKP mesajı idi. Bunlar biraz inandırma teknikleri. Yani inanmak ve inandırmak. İnanmak kendi kendimize yaptığımız bir şey değil. Etrafımızdan gelen mesajlarla olan bir şey. Dolayısıyla bir partinin, bir devletin yapmış olduğu, sürdürdüğü kampanyalar da benzer bir etki yapıyor. Sürekli tekrarladığınız zaman inanıyorsunuz. Başka alternatif yok ki! Kenan Evren'in anayasasına bile yüzde 92 ile oy verdi bu millet. 'Ama şiddetin önünü aldı' falan derken, istikrar arayan muhafazakâr tarafımızı tatmin etti. İyi de bir çok insan asıldı o dönemde. Baskının haddi hesabı yoktu. 'Başka çaren yok. Ya ben ya kaos' diyordu aslında Evren bize. Benzer sözleri şimdi de duymuyor muyuz? Dolayısıyla devletin, iktidarın, güçlerin ikna edebilme kapasitelerinin sınırı yok. Devlet, hükümet, parti örgütü, bütün yan gongolar, devlete yakın sivil toplum kuruluşları, medya falan düşündüğünüz zaman ben neye inanacağım? İşte korkuyla karışık inanıyorum buna. İnanma, çok daha karışık, çok daha farklı katmanları olan bir şey. Bu bence işin birinci kısmı. Yani devletin ikna, inandırma teknolojilerine sahipliği ile ilgili bir şey. İkinci kısım ise toplumun cemaatleşmesi, kutuplaşması. Buna rağmen ancak yüzde 50'sini ikna edebildi. Hâlâ ikna edilememiş yüzde 50'lik bir kesim var.

-Doktora teziniz galiba kutuplaşma üzerine değil mi?

Devrimci ve İslamcı entelektüellerin totalitarizm ve demokrasi arasındaki konumları üzerine yazmıştım.

-Seçim süreçleri bitti ama ötekileştirme, gerilim sona erdirilmedi. Bu gerilim bundan sonra ne katkı sağlar ülkeye? Amacı ne olabilir?

İki yorum çıkabilir ortaya. Biri çok komplocu. Benim düşünce, bilgi türüme hiç uymuyor. AKP'nin dış güçlerin, BOP'un, Amerika'nın bilmem hangi projesi olduğuna inanmadığım gibi, Gülen Cemaati'nin başka birilerinin elemanı olduğuna da inanmadım. Başka tür komplolara da… Fakat baktığımız zaman bu kadar sertliğin, bu kadar kutuplaştırıcı politikaların devam ediyor olması da –bunu komplonun sınırlarına gelmeden söylemeye çalışıyorum– dünya çapında oldukça çatışmacı bir döneme doğru gidişin işareti sanki.

-Papa'nın üçüncü dünya savaşı dediği şey mi?

Yok. Öyle bir şey demek istemiyorum. Ama belli ki güçlerin yeniden bir oluşumu gibi bir süreç yaşanıyor. Rusya ve Putin örneğinde olduğu gibi gayet acımasız bir tür oligarşinin tesisi mesela. Türkiye de Putin-Rusya mantığına çok benzer bir yerden gidiyor. İŞİD'in, Fransa'nın göbeğinde eylem yapıyor olması muhtemelen Fransa'da da bu tür sonuçlara yol açacak. Yeni Dünya Düzeni herhâlde bir müddet daha böyle bir sertlik üzerine gidecek ve taşlar yerine oturacak. Umalım bu, savaş gibi bir sonuca çıkmasın. Bir tanesi bu. Dolayısıyla Erdoğan ve ekibi, AKP, devlet, hükümet, sanki bu yeni döneme hem bir tür hazırlık yapıyorlar hem de bu yeni dönemi bizzat hazırlayanlardan. Bu yeni dönemde, dünya çapındaki güçler ilişkisinin içinde benzer bir rol oynayarak aktör olmak istiyorlar. Yani sertlik politikası ile. Ama içeriden baktığımız zaman oralar tabii çok emin ve rahat konuşabileceğim şeyler değil. Bunları da telaffuz etmek hiç hoşuma gitmiyor açıkçası. Fakat bütün totaliter ülkelerde benzer süreçler yaşandı. Nazi Almanya'sını, Stalin Sovyet dönemini falan düşünün. Toplumda mutlak tahakkümü sağlamak için uygulanan yöntemlere çok benziyor bu. Somut düşmanlar inşa ederek –bu Yahudiler olabilir ya da işte komünizme karşı beyaz ordu falan olabilir– onlara karşı alenen savaş yapıp devrimi mutlaklaştırmak.

-İnsanları 'susmaya değil söylemeye mecbur kılmak' anlayışının yansıması…

Aynen öyle. Bu biraz faşizm, Nazizm, totalitarizm gibi şeylerde kullanılır. "HDP teröristtir… Gülen Cemaati teröristtir… Şu teröristtir… Bu teröristtir… Solcular bölücüdür…" dedirtme çabasındadır aslında totaliter eğilimler. Sovyetler dönemi, bunun dünya kadar örneği ile dolu. Dolayısıyla 'mutlak iktidar, daha çok kirletir' gibi beylik laflarla baktığımız zaman AKP ve özellikle onun içindeki Erdoğan fraksiyonu ve etrafındaki halka, iktidarı kaybetmemek için çok daha sertleşiyor. Ama 1940'ların Sovyet ya da Almanya'sında veya 1920'lerin Türkiye'sinde değiliz. 21. yüzyılın Türkiye'sindeyiz ve asla "mutlak bir iktidar" olamazsınız!

-Buna rağmen, sizin ifadenizle 'kendi varlığını ancak ötekine olan düşmanlıkla kurabilen bir mantığın yüzde 50'si başarılmış' durumda.

Evet.

-Bu anlamda 'dili savaş diline dönmüş bir iktidarın ülkeye barış getirmesi mümkün mü?

Çok zor. Ancak şöyle bir şey olabilir. Erdoğan ya da başka birisi, var olan güçler dengesinin, kutuplaşmanın kendisine çok da hayır getirmeyeceğine, aslında yeniden bir diyaloğun tesis edilmesinin daha hayırlı olacağına ikna olursa, o zaman belki bir değişim sağlanabilir.

-AK Parti açısından ihtiyaç var mı buna şu anda?

Tabii ki.

-Ama havuz medyası diye tabir edilen mecralardan birinde bir yazı çıktı, 'artık siz gelin uzlaşmak için' diye…

Devlet AKP'nin içine girdikçe birtakım kalem sahipleri, bu yeni çıkan kuşak yazar-çizer takımı, tam 'aparatçik' işte, devletin elemanları bunlar. Savaşa en fazla ihtiyaç duyanlar da bunlar. AKP bu değildi. AKP devletleşirken AKP'ci gibi gözüken birtakım insanlar aslında tam da devletin insanları oldu. Yani AKP'ci gözüküyor ama bunlar bizzat devlet. O ayar veren, tehdit eden, bu olur, bu olmaz diyen, kibirle ders veren... Bu, devlet tavrı… Çok ezber bir laftır belki ama herkes aynı geminin içinde. O birisini pes ettirdiğiniz zaman siz sağlam kalmayacaksınız. Bu memlekette temizliğin haddi hesabı yok; etnik, dinsel vs. 1915'lerden başladı bu iş. Bu memleketin Ermenileri yok oldu. Peki, geri kalanlar huzura erdiler mi? Çok da erdiklerini söyleyemeyiz. Çünkü o Ermenilerin mallarının mülklerinin çok da helal mallar mülkler olduğunu söylemek mümkün değil. Böyle 'haram mal üzerine oturmak' diye bir şey var. Bu huzur getirmiyor. Bunun hiç sosyolojik bir şey olmadığını biliyorum. Ama biraz "inançların sosyolojisi"ni yapacak olursak, pekâlâ da en azından "huzursuz edici" gibi nitelemeleri kullanabiliriz. Huzursuz edici bir vatan toprağı burası. Arkadan Dersimlilere, bütün o Kürtlere, Bediüzzaman'a, Şeyh Said'lere vs. isyan diye bahsedilen ve bastırılan bütün o her türlü toplumsal vakaya, Menderes'lerin, Deniz Gezmiş'lerin asılmasına, 12 Eylül'de idam edilen Erdal Eren'lere, o faili meçhul cinayetlere baktığınız zaman, 28 Şubat mağduru o Müslüman'ı üniversite dışına attığınız zaman bu eksilmeler hiçbir zaman istikrar, huzur vs. getirmiyor. Türkiye, Türkiye olmuyor. Tam tersine, travma üzerine travma ekliyor. Yani siz, ötekileri asıp kesip bastırdığınız zaman rahata ermeyeceksiniz. Çünkü o eksilen sizden bir parça.

-Siz İslamcılar, cemaatler, partiler üzerinde de çalıştınız. İslamcıların devleti bu kadar kutsayacağını öngörmüş müydünüz?

Hayır, asla öngörmemiştim. Ortalama mütedeyyin, muhafazakâr kesim içinde tabii ki bir devlet anlayışı var, ta Osmanlı'dan beri gelen. Yani devleti meşrulaştıran, ne bileyim dârü'l-islam, darü'l-harp tartışmalarından, biat etmek, otoriteye saygı göstermek, isyan etmemek, kaos olmaması için sabır göstermek vs. anlayışı olduğunu biliyoruz. Bu, bir toplumu hem değiştiren hem de düzenini, birliğini koruyan dinamiklerden bir tanesidir. Birileri daha çok değişim talep eder, onlar sayesinde toplum dönüşür. Birileri de muhafaza etmeye çalışır.

-Çok hızlı bir geçiş olduğu için mi böyle oldu acaba? Daha dün askerî; vesayetle mücadele ederken birdenbire 'devlet artık biziz' deyip, generallerin kurduğu barajı kullanır oldunuz. Güvenlikçi politikalara yöneliyorsunuz.

Şimdi bu bahsettiğim ortalama muhafazakâr kesim için normal bir şey. Ama İslamcı olup yani 'ben bu toplumda alternatif bir şey istiyorum' diyen insanların içinde özellikle böyle bir dönüşüm, iktidarı elde etmek, tamamen bozdu bu insanları. Evet, iktidarı ele geçirdiler, ele geçirdikten sonra devlet gibi oldular. Gayet radikal birtakım söylemleri olan insanlar ele geçirdikleri devletin kendi devletleri olduğunu zannediyorlar. 20 sene önceki, kafalarındaki o İslami toplum ne ise o olduğunu zannediyorlar ama yanılıyorlar. O devlet o devlet değil. Çünkü o İslami falan bir devlet değil. Bu devlet basbayağı Kemalist bir devlet. Kemalist devletin içine girip Kemalist devletin bütün o şekli şemailini kendi içlerine de aldılar. Yani devletleştiler. Devlete benzediler. Bülent Somay'ın yazıları var; düne kadar gayet mağdur olan kesimlerin ellerine fırsat geçtiği zaman (bu herkes için böyledir diye bir şey yok ama) olan bir şeydir. Gücü kazandığı zaman, mağrur veya kibirli hâle dönüşmeleri hiç de rastlanmayan bir durum değildir. Onlar da tam bunu yaşıyorlar. Yani artık bunlara İslamcı falan demek gerekmiyor. Allah'tan hâlâ başka İslamcılar falan var, alternatif düşünmeye, adalet, eşitlik, hürriyet kavramlarını falan dile getirmeye çalışan. Fakat öyle ele geçirdiğiniz iktidar, sizin varsaydığınız, tahmin ettiğiniz iktidar değil artık.

-Bunun farkındalar mı peki?

Asla değiller. İktidar değiştiriyor, dönüştürüyor zaten. Yani bir anda körleştiriyor, başka bir yere geçiyor. 'Kazandık işte daha ne!' diyorlar. Bakın bunun birçok örneği var… 1789 Fransız devrimcileri de, Kemalistler de aynı böyle yaptılar. Bütün tipik devrimlere özgü bir şey aslında bu. Yani siz devrim yaptığınızı düşünüyorsunuz; Fransız İhtilali'nin Thermidor Dönemi. 1789'dan birkaç sene sonra. Burjuvalar, yeni birtakım politik önderler falan, iktidarı ele geçiriyorlar. Ama devrim, talepler bitmiyor ki! Birtakım insanlar halâ bir şeyler talep etmeye, 'şöyle yapalım, böyle yapalım' demeye çalışıyorlar. İktidarı yeni ele geçirenler işte tam bu noktada terör estiriyorlar. Terör estirirken diyorlar ki 'Daha ne istiyorsunuz. Devrimi yaptık işte!' Devrim yaptın da devirme yaptın sadece, başka bir şey yapmadın. Sadece iktidarı ele geçirdin, hayat değişmedi. Lenin'le başlayıp Stalin'le devam eden bütün o dönem tam da işte bir tür yeni bir grubun ortaya çıkışı değil mi? Kronstadt'ı yok etti bütün o Bolşevikler, Sovyetler Birliği'nde.

Röportajın tamamı Aksiyon Dergisi'nde...




Moscow.media
Частные объявления сегодня





Rss.plus




В Балаково зазвучало веселое радио

Время для душевных встреч

Ночные перекусы в отпуске: доктор Садыков о том, как они влияют на микрофлору и вес

Ана Каспарян поднимает вопросы Геноцида армян, этнических чисток в Арцахе и роли Израиля в конфликте — в откровенном интервью с Такером Карлсоном. ВИДЕО


Chat log from R20 of 2025: Richmond vs Collingwood

Kolo Muani: Juventus prepare new offer but face Man United and Chelsea threat

Dear Abby: Our son was clean and fit until Emily came along

Today in History: July 28, US Army airplane crashes into Empire State Building


Как хакеры обманывают авиацию сегодня

«Деловые Линии» сократили сроки авиаперевозок по более чем 4400 направлений по России

Ленинградскую область атаковали дроны. Последствия налета на Петербург

Эксперт по антиквариату и сервировке Регина ван Влит: как отличить антиквариат от ненужного старья


Quarantine Zone creator reveals 3 reasons the zombie sim went viral on TikTok

Fretless — The Wrath of Riffson — музыка спасёт мир. Рецензия

Five Nights at Freddy's 2 movie gets its first full trailer for Comic-Con, promising even more animatronic terror

Ninja Party можно предзаказать в мобильных маркетах с релизом в конце июля



Александр Михайлов (GSOC): «Безопасность IT-экосистемы — это зона нулевого доверия к подрядчикам»

Культовый BAW 212 уже в России

Чемпионат по военно-спортивному многоборью среди росгвардейцев завершился в Грозном

От «Лебединого озера» до «Дон Кихота»: Relax FM приглашает на балет




СК сообщил о возбуждении уголовного дела из-за обвала скалы в Кисловодске

Где живут и на чем ездят самые аварийные водители России?

Обрушение в санатории "Москва" в Кисловодске: пострадали двое отдыхающих

Лео Канделаки и Анжелика Стубайло сыграют в новую трэвел-игру «Кто куда» на ТНТ


Песков сообщил об отсутствии переговоров с США по поводу продления ДСНВ

Число пострадавших от непогоды автомобилей растет

Как расти в карьере и не сгореть: руководство для тех, кто хочет всё успеть и всему научиться

Первый авиарейс из Пхеньяна приземлился в аэропорту Шереметьево


Боузкова одержала победу на теннисном турнире в Праге

Весной его дисквалифицировали за мат, а теперь он герой Универсиады. Кто такой Владимир Сидоренко?

Калина потерпела третье поражение в финале турнира WTA за свою карьеру.

Рублев: Немного лучше стали результаты


Жители четырех домов в Южном Бутове приступили к поэтапному осмотру квартир в новостройке по реновации

Дефицит осадков: когда в Москве закончится жара и какой будет погода в августе

В Москве полиция и ФСБ задержали тайного вора в законе Алексея Иванова

Кадры жесткого ДТП с четырьмя погибшими в Аксайском районе


Музыкальные новости

Главный тренер ЦСКА Челестини: уже дважды ходил в Большой театр. Учусь понимать оперу

Отрыв с Элджеем, тост за бывшего и ковбойские девчонки. Репортаж с Viva Braslav 2025

Обложка песни. Обложки альбомов песен. Сделать обложку для песни.

Где похоронен Владимир Высоцкий



Александр Михайлов (GSOC): «Безопасность IT-экосистемы — это зона нулевого доверия к подрядчикам»

Культовый BAW 212 уже в России

Чемпионат по военно-спортивному многоборью среди росгвардейцев завершился в Грозном

От «Лебединого озера» до «Дон Кихота»: Relax FM приглашает на балет


Лео Канделаки и Анжелика Стубайло сыграют в новую трэвел-игру «Кто куда» на ТНТ

Адвокат Гаврилова раскрыла, чего добивается семья Тиммы после его смерти

Состав тамбовского ФК "Спартак" пополнился двумя новыми игроками

Паркинг ЖК «Veren Place Одесская» вошел в тройку лучших по версии летнего конкурса ТОП ЖК–2025


Культовый BAW 212 уже в России

На Московской столкнулись автобус и легковушка. Пострадала женщина

В Москве 2 будет ограничено движение автомобилей

Где живут и на чем ездят самые аварийные водители России?


Греф представил Путину отчет о деятельности Сбербанка.

Володин сообщил о интеграции парламента в стратегию развития России под руководством Путина.

Путин сделал шутку о системе "Оплата с помощью улыбки".

Путин поделился достижениями России в области технологий искусственного интеллекта.


Новый штамм COVID-19 переносится как легкая форма ОРВИ



Депутата ЗакСа Ленобласти Ивана Апостолевского задержали за пост с Навальным*


Клиника гнатологии – лечение ВНЧС и восстановление прикуса

Врач-косметолог Мадина Осман: что такое липофилинг и кому он может быть показан

Mash: в Москве точки сети аптек "Столички" временно закрыли из-за взлома

Optima Development: Новый сквер и фитнес-клуб


Кто заставил Зеленского предложить России новый раунд переговоров: В Британии показали пальцем

Чтобы убрать Зеленского, США достаточно показать ему одну папку: вот почему Киев упал в ноги Трампу


Optima Development: Новый сквер и фитнес-клуб

Чемпионат по военно-спортивному многоборью среди росгвардейцев завершился в Грозном

В День парашютиста героем рубрики «Знай наших» стал сотрудник вневедомственной охраны столичного главка Росгвардии младший лейтенант полиции Александр С.

«Краснодар» и московское «Динамо» проведут сегодня первые матчи в Кубке России


Лукашенко сообщил о телефонном разговоре с Путиным

В Минске готовы активизировать сотрудничество с Эфиопией

Лукашенко взял на контроль ситуацию с уничтожением БПЛА над Минском



Собянин: Участие москвичей в жизни города — ключ ко всем позитивным изменениям

Станция "Достоевская" Кольцевой линии метро готова на четверть - Собянин

Мэр Москвы рассказал о развитии бывшей промзоны «Кирпичные улицы»

Собянин рассказал о тестировании уникальной ИИ-системы для диагностики инсульта


Зачем Минприроды Свердловской области планирует организовать полигон отходов на участке, где идёт поиск питьевой воды?

В Ростокине расскажут о млекопитающих Москвы

Александр Михайлов (GSOC): «Безопасность IT-экосистемы — это зона нулевого доверия к подрядчикам»

Почему технологии ПВВК безопасны и эффективны, химия и экология воды по мнению Алексея Горшкова


Песков сообщил об отсутствии переговоров с США по поводу продления ДСНВ

Как расти в карьере и не сгореть: руководство для тех, кто хочет всё успеть и всему научиться

Кадры жесткого ДТП с четырьмя погибшими в Аксайском районе

Дефицит осадков: когда в Москве закончится жара и какой будет погода в августе


Деревенские прогулки...

Туманное утро в Турчасово...

В Архангельске представили киноальманах «Север, я люблю тебя!» по произведениям современных писателей

В Архангельске с 29 июля перекрывается движение по участку набережной Северной Двины


Прогноз погоды в Крыму на 27 июля

К парню с костылем подошли трое с требованием уступить. Он был готов, но заступилась бабушка по соседству

Сколько пассажиров прибывают в Крым летом на поездах ежедневно

В Севастополе пройдет масштабная выставка картин Александра Дейнеки


Число пострадавших от непогоды автомобилей растет

ЕВРАЗ зарегистрирует новое ПАО в Нижнем Тагиле 

В Шереметьево приземлился первый прямой авиарейс из Пхеньяна

"Аэрофлот" отменил 53 рейса из-за кибератаки на IT-инфраструктуру












Спорт в России и мире

Новости спорта


Новости тенниса
ATP

Рублев покинул топ-10 мирового рейтинга ATP






Дефицит осадков: когда в Москве закончится жара и какой будет погода в августе

Первый авиарейс из Пхеньяна приземлился в аэропорту Шереметьево

На МКАД автомобиль влетел в проезжающую машину:

Как расти в карьере и не сгореть: руководство для тех, кто хочет всё успеть и всему научиться