Piyanolara fısıldayan kadın
Devlet Konservatuvarı'nda Piyano Yapım ve Onarımı Bölümü'nü bitiren Lalegül Sabuncuoğlu, 10 yıllık piyano tamircisi. Tarabya Köşkü'ne giderek Cumhurbaşkanlığı'nın piyanolarının bakımını yapan Sabuncu-oğlu'nun tamir edeceği antika piyanonun içinden bir torba dolusu altın çıkması gibi ilginç anıları da var.
Ünlü piyanistlerin verdiği konserlerin görünmeyen kahramanları var. Onlar, her konser öncesi mutlaka piyanoların bakım ve akortlarını yapıp en küçük bir ses bozukluğunu fark edebilecek yetenek ve tecrübeye sahipler. Hem müzikte hem de marangozlukta ustalık sergileyen piyano tamircileri, hava akımına maruz kaldığı için ‘hastalanan' ve bir köşeye atılan müzik aletlerini eski ihtişamlı günlerine geri döndürüyor. Onlardan biri olan Lalegül Sabuncuoğlu (33) aktif olarak piyano tamiri yapan ender kadınlardan. 9 Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda Piyano Yapım ve Onarımı Bölümü'nü bitiren Sabuncuoğlu, 10 yıllık piyano tamircisi. Tarabya Köşkü'ne giderek Cumhurbaşkanlığı'nın piyanolarının bakımını yapan Sabuncuoğlu, ünlü piyanist İdil Biret'in çaldığı bir piyanonun da akordunu üstlenmiş. Tamir etmek için kapağını açtığı antika piyanonun içinden bir torba dolusu altın çıkması unutamadığı anıları arasında. Meğer piyano sahibinin annesi kızının düğününde takılan altınları torbayla piyanonun içine saklamış, altınlar yıllar sonra tamir sayesinde bulunmuş.
ÜÇ KİŞİLİK SINIFTA BEŞ YIL EĞİTİM ALDI
Sabuncuoğlu, müzisyen bir babanın kızı ve aslen İzmirli. Piyano tutkusu çocukluk yıllarına dayanıyor. İlkokulu bitirince konservatuvarın piyano bölümüne girmek istemiş ancak tek kişinin alındığı sınavda ikinci olunca elenmiş. Üniversite çağına geldiğinde 9 Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Yapım ve Onarımı Bölümü'nü yetenek sınavıyla kazanmış. Üç kişinin okuduğu sınıfın tek kızı olarak 5 yıl eğitim almış. Mezun olunca bir yıl İzmir'de konservatuvar öğrencilerine piyano tamiri dersi vermiş. Daha sonra yolu Ankara'ya düşen Sabuncuoğlu, şimdi Başkent Üniversitesi Konservatuarı'nda hem piyanolardan sorumlu olarak çalışıyor hem de ‘ses fiziği' dersi veriyor.
‘İDİL BİRET'E İYİ BİR PİYANO TESLİM ETMEK İÇİN STRESE GİRDİM'
Konser öncesi mutlaka bir saatlik akort süreci gerektiğini söyleyen Sabuncuoğlu, kendi rolünü şöyle anlatıyor: “Piyanistler kendilerine göre özel akortlar isteyebiliyorlar. Konser öncesi mutlaka piyanistle bir araya gelip, isteklerine göre akort yapıyoruz. Tuş sertliğini, pedal sertliğini değiştirebiliyoruz.”
Sabuncuoğlu, mesleğinin stresli yanları bulunduğunu da şu sözlerle dile getiriyor: “İdil Biret Hanımefendi müzede konser verecekti. Çalacağı piyano biraz bakımsız kalmıştı. Biret'e iyi bir piyano teslim edebilmek için epey strese girdim. 4 saatlik sürede 2 kere akort ettim. Pedal ayarlarını, tuş ayarlarını yaptım. ‘Olabilecek en iyi hale getirmişsin' deyince rahatladım.”
KAYIP ALTINLAR PİYANONUN İÇİNDEN ÇIKTI
Sabuncuoğlu mesleğini icra ederken bazı ilginçliklerle de karşılaşmış. Başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor: “Bir aile ‘Evimizde çok eski bir piyano var tamir eder misiniz?' deyip davet ettiler. Dedelerinden kalma antika bir Amerikan piyanosu vardı. Çok ciddi tamir gerektirdiği için evime götürmek istedim. Piyanonun kapaklarını sökünce içinden bir torba çıktı. Ev sahibini çağırdım, torbadan altın takılar çıktı. Meğer anneleri düğünde takılan altınları saklamış. Aile bir torba altını görünce şaşırdı.”
‘Terleyen piyano hasta olur'
Piyanonun küçük bir çocuk kadar hassas olduğunu belirten Sabuncuoğlu, “İncitilmemeli, terletilmemeli, cereyanda bırakmamalı.” diyor. Nedenini ise şöyle açıklıyor: “Piyanonun yapımında kullanılan çelik, pirinç, keçe ve ahşap parçalar nemden, güneşten, rüzgardan, böceklerden etkilenir. Çok sıcak ve çok soğuk ortam piyanoya zarar verir. Piyanonun içi kaldıraç mekanikleriyle dolu. Saç teli kadar bir farklılık çok büyük ses bozukluklarına neden oluyor.”