Türk okçuluğunda rüya gerçeğe dönüştü
Okçuluk Milli Takımlar Teknik Direktörü Yusuf Göktuğ Ergin, son dönemde elde edilen başarılarla hayalleri gerçeğe dönüştürdüklerini söyledi.
Yusuf Göktuğ Ergin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mete Gazoz, Muhammed Abdullah Yıldırmış ve Ulaş Berkim Tümer'den oluşan Klasik Yay Erkek Milli Takımı'nın Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda aldığı bronz madalya dolayısıyla çok mutlu olduklarını ifade etti.
Tarihi bir madalya kazandıklarını aktaran Ergin, "En büyük hayallerimizden biriydi. Türk okçuluğu olarak ilk madalyamıza Tokyo'da ulaşmıştık. Türk okçuluğunun olimpiyatlarda sürdürülebilir başarıyı sağlayabileceğini göstermek adına burada alacağımız bütün sonuçlar önemliydi ama ülkemize ilk takım madalyasını hediye etmek çok önemli, çok güzel. Büyük gurur duyuyoruz." dedi.
Ergin, milli sporcuların performansından çok memnun olduğunu anlatarak şunları kaydetti:
"Antrenmanlarda, burada karşılaşabilecekleri tüm zorlukları onlara yaşatmaya çalışmıştık. Bu hatıraların hepsini geri çağırdılar ve motivasyon aracı olarak kullandılar. Hiçbir zaman pes etmeden ve kaybedeceğimizi düşünmeden rakip sporcuların üzerine baskı kurarak iyi bir sonuç elde ettiler. Sonucunda hem burada hem de Olimpiyat Köyü'nde duygusal anlar yaşadık. Olimpiyat Köyü'nde bütün kafilemiz bizi çok sıcak şekilde karşıladı. Yarışma biter bitmez Sayın Bakan'ımızın (Osman Aşkın Bak) bizimle birlikte olması, devletimizin tamamen arkamızda olduğunu hissetmek bizim için önemliydi. Bazı şeyleri başarmak güzel ama doğru kişilerle paylaşmadıktan sonra başarının da bir anlamı yok. O anlamda güzel anlar yaşadık."
Mete Gazoz'un Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'na iyi başladığını ve son 16 turuna yükseldiğini anlatan Ergin, "Mete buraya tekrar olimpiyat şampiyonluğu için gelmiş bir sporcu. Bunu yapabilecek kalite ve form durumuna sahip. Burada tüm sporcular çok iyi. Mete, takım müsabakalarında arkadaşlarına liderlik yapmaya çalışırken, performansını bir kenara bırakıp fedakarlıkta bulundu. Tekrar özüne döndüğünü hep beraber izledik. Bizim için zor olan eleme maçları kolay bitmiş oldu. Öncesinden müsabakaların bu kadar kolay geçeceğini bilseydim, ben de rahat uyurdum. Umut ediyorum bundan sonrası bizim için daha rahat geçer." diye konuştu.
"Açıkçası bir rüyada yaşıyoruz"
Yusuf Göktuğ Ergin, Türk okçuluğunun son yıllarda büyük bir ivme yakaladığını vurgulayarak, "Ben başarıyı, kazanabileceğimize dair beklenti yaratmak olarak tanımlıyorum. Sporcular, buraya gelmeden ortaya koydukları performansla başarabileceğimize dair müthiş bir beklenti yaratıp, tüm Türkiye'nin gözünü üzerimize çevirmişti. Her platformda halkımızın bu genç kardeşlerimize yaklaşımı inanılmaz güzel. Onları sürekli destekliyorlar. Açıkçası bir rüyada yaşıyoruz. Bu kadar güzel bir destek ve itici güçle sporcuların normal performanslarının üzerine çıkmaları işten değil. Bu beklentinin yarattığı bir sorumluluk var. Onun stresini yaşıyorum ama her geçen gün sporcuların ortaya koyduğu performans beni rahatlatıyor." ifadelerini kullandı.
Kendisinin de eski bir milli sporcu olduğunu hatırlatan Ergin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ben 2008 yılında olimpiyatlara giderken kazanmak hiç aklıma gelmemişti. Sadece olimpiyatlara gidiyor olmanın verdiği gururu yaşamıştım. Doğru hazırlandığında Türk sporcusunun başarılı olmasını engelleyecek hiçbir şeyin olmadığını bilen biri olarak antrenörlük hayatıma başladım. Son dönemde sporcularımızın elde ettiği başarılar, madalyalar hepimizi çok gururlandırıyor, mutlu ediyor. Burada Türkiye'ye başka Mete Gazoz'ların da olduğunu gösterdik. Mete aldığı altın madalya ile bir lokomotif oldu. Şimdi onun yanına Türkiye'nin ilk takım madalyasını getiren Muhammed Abdullah Yıldırmış ve Ulaş Berkim Tümer katıldı. Belki ilerleyen günlerde başka kardeşlerimiz de bu yolculuğa dahil olacak. Türk halkı şundan emin olsun, devletimiz bizi bu şekilde destekleme devam ettiği, milletimiz bizi bu şekilde bağrına bastığı sürece Türk okçuluğu her alanda ülkeyi en iyi şekilde temsil edecektir."