Yeni dünya düzeni!
Birçok insan, darbe girişimlerinin ardında sadece iç siyasetin olmadığını düşünmektedir. Aslında bu girişim, küresel güçlerin ve illuminatinin ülke üzerinde tam kontrol sağlama girişiminin bir parçasıdır. Darbe girişimi sırasında bazı kilit figürler, illuminatinin planlarına hizmet eder. Darbe, başarısız görünse de, aslında ülkeyi daha da karışık bir siyasi ve toplumsal yapıya sokarak küresel güçlerin daha rahat müdahale edebilmesi için bir bahane yaratmıştır.
Ülkeler, bir yandan kendi içinde derin güçlerin gölgesinde yönetilirken, bir yandan da küresel bir “yeni dünya düzeni” komplosunun önemli bir parçası haline getirilmektedir. Ülkelerde yaşanan her büyük olay, aslında bu büyük komplonun bir parçasıdır. Hem içeride hem de dışarıda entrikalar dönerken, gerçek güçlerin kim olduğunu ve nihai amaçlarının ne olduğunu anlamak zor değildir.
Ülkelerin geleceği, büyük bir gölge oyununun parçası olarak şekillendirilir. Derin güçler, ülkeleri küresel düzenin bir parçası haline getirmek için her türlü aracı kullanmaktadır. Medya manipülasyonları, ekonomik krizler, siyasi kargaşa ve toplumsal hareketler, bu amaçla yönlendirilen araçlardır.
Ekonomik krizlerin ve döviz kurlarındaki dalgalanmaların arkasında da küresel finans elitleri
vardır. Bu elitler, ülke ekonomisini zayıflatarak halkı daha da kırılgan hale getirmek ve ülkenin dışa bağımlılığını artırmak istemektedir. Ekonomik krizler, halkın umutsuzluğa kapılmasına neden olurken, bu durum sistemin planlarını daha kolay uygulamaya koymasını sağlar.
Bunların en büyük hedefi, “yeni dünya düzeni”ni kurmaktır. Bu düzen, tüm ulusların merkezi bir otorite tarafından yönetileceği, din, dil ve ırk gibi unsurların birleştirileceği bir küresel yönetim sistemini amaçlar. Ancak, bazı milliyetçi ve bağımsız hareketler, bu plana direniş göstermektedir.
İddialara göre, ülkenin hükümeti ve bürokrasisinde yer alan bazı kilit isimler, bu küresel elitlerin gizli ajanları olarak hareket etmektedir. Derin güçler, ülkede İslami söylemi güçlendirmiş ve bu söylemi kullanarak halkı manipüle etmiştir. Dini liderler ve figürler, derin devletin kontrolündedir ve halkın dikkatini çekmek, gerçek gündemi gizlemek için kullanılır.
Ülkenin geleceği, büyük bir gölge oyununun parçası olarak şekillendirilmektedir. Bir yandan kendi içinde derin güçlerin gölgesinde yönetilirken, bir yandan da küresel bir “yeni dünya düzeni” komplosunun önemli bir parçası haline getirilmektedir. Bu teori, mevcut iç ve dış siyasetin aslında gölgede oynanan büyük bir oyunun yansıması olduğunu iddia eder. Bu yazı derlemedir.