Evinin duvarında Gazze’nin acıları

Göksun ilçesine bağlı kırsal Kaleboynu Mahallesi'nde yaşayan Duygu Akçal, Filistin'de yaşanan olayları sosyal medya ve haberlerden takip ederek yapılan zulme sessiz kalmamak için evlerinin duvarlarına Gazze'de saldırıya uğrayan çocuk ve kadınları resmetti. Hiçbir resim eğitimi almadan çizimler yapan Akçal, resimleriyle İsrail'in saldırıları altındaki Filistin'e destek mesajı veriyor. Akçal'ın yaptığı resimlerde, Türk ve Filistin bayrakları, hastanede duvar kenarlarına çökerek müdahale sırasını bekleyenler, enkaz altındaki ölü ve yaralıları çıkarmak için çalışma başlatan ekipler, anne ve çocuğunun hastanedeki bekleyişi ve direniş sembolleri yer alıyor.

Tüm İslam ülkeleri birleşmeli ve bu katliama bir an önce dur demeli

17 yaşındaki Duygu Akçal, yaşanan olaylardan çok etkilendiğini ve çocukların zor durumda olduğunu gördükçe üzüldüğünü ifade ederek, Filistin'le ilgili haberleri izlerken babasına oradaki acıları evlerinin duvarına çizmek istediğini söylediğini dile getiriyor. Akçal, "Televizyonda herkes tepkisini farklı bir şekilde gösterirken ben de bu yola başvurdum. Oradaki çocukların, anneleri ve babalarının inançlı duruşlarını görünce evimizin duvarına çizmek istedim. Duvarda Filistin ve Türk bayrağını da çizdim, birlikte olduğumuzu ve gücümüzü göstermek istedim. Biz birlikte olursak çok güçlüyüz. Bence tüm İslam ülkeleri birleşmeli ve bu katliama bir an önce dur demeli" şeklinde konuşuyor.

Koyun otlatırken kağıda çizdiğim resimleri duvara aktarıyorum

Merada koyun otlatırken de resim çizimlerine devam ettiğini, resim yapmayı çok sevdiğini ifade eden Akçal, kağıda yaptığı çizimleri eve gelince duvara aktardığını anlatıyor. İşgal altındaki Mescid-i Aksa'yı da evinin duvarına resmettiği belirten Akçal, "Benim yaşındaki çocuklar orada sebepsiz yere ölüyor, annesiz ve babasız kalıyor. Bu çok zor bir durum. Çocuklar annesiz, anneler de çocuklarından uzak yatmamalı bence. Çocukların yeri annesinin kucağı olmalı, toprak olmamalı. Ben Göksun'un Kaleboynu köyünde (kırsal mahalle) oturuyorum. Burası Kahramanmaraş'a 73 kilometre uzaklıkta. Şehir merkezindeki eylemlere ve yürüyüşlere katılmayı çok istiyorum ama çok uzak burası. Ben de orada olamasam da kendi evimde böyle çizimler yaparak İsrail'e karşı tepkimi göstermek istedim. Evde olmadığım zamanlarda koyunlarımızı otlatmaya götürdüğümde orada da küçük çizimler yaparak eve geldiğimde tekrar onu duvara çiziyorum. Bu çizimleri yaparken hiç eğitim almadım, hiçbir kursa gitmeden kendi kendime yapmaya başladım. Böyle bir yeteneğim olduğu için çok mutluyum ve bunu böyle resimlerle taçlandırdığım için kendimle gurur duyuyorum. İnanıyorum ki elbet bir gün zafer inananların olacaktır, zafer bu ümmetin olacaktır" ifadelerini kullanıyor.

Avrupa’nın ilk kahvehanesi: Hacı Şaban Kahvehanesi

Türkiye’de özgün olmak büyük bir suçtur