Kürt halkı tek Suriye istiyor
Baas Partisi ve Esed rejiminin 13 yıllık bir mücadelenin ardından 8 Aralık 2024’te yıkılmasıyla birlikte yeni dönem için ilk adımlar atılıyor. Devrim sonrası Devlet Başkanlığı yetkilerini kullanan Ahmed Şara, Geçiş Hükümeti’nin kurulmasının ardından bütün Suriyeli grupların katılımıyla oluşturulacak bir Ulusal Diyalog Kongresi’nin yakın zamanda Şam’da toplanacağını bildirdi. Şara, bu noktada Suriye’de Mart 2011’de başlayan halk ayaklanmasına ilk günden itibaren katılan Kürtlerin, Suriye halkının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek Kürtlerle de diyalog kurulacağını ifade etmişti. Buna karşılık, Suriye’nin kuzeydoğusunda Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı bölgelerde 2012 yılından beri etkin olan terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PKK/YPG, süreç içerisinde ABD’nin de desteğini alarak buradaki hakimiyetini güçlendirdi. Kürtlerin, Esed rejimine karşı devrime katılmasını sağlayan Müstakbel Partisi lideri Meşal Temo gibi aktivistlerin rejim tarafından öldürülmesi ise örgütün buradaki hakimiyetinin önünü açarken diğer yandan muhalif Kürt grupların PKK/YPG ve Esed rejiminin baskısı nedeniyle dağılmasına sebep oldu. Devrim sonrası Kürtlerin içinde bulunduğu durumu ve taleplerini Meşal Temo'nun kardeşi Avukat Rüstem Temo ve Suriye Kürt Ulusal Meclisi (ENKS) Üyesi Abdullah Serhan Kedo, Yeni Şafak’a anlattı.
PKK KÜRTLERİ DEVRİMDEN KOPARDI
Suriyeli Kürtlerin rejime karşı organize olmasında hem 2004’te Kamışli'de başlayan isyan sürecinde hem de 2011’de başlayan devrim sürecine önemli roller oynayan Kürt aktivist Meşal Temo, 7 Ekim 2011’de rejim tarafından suikastla öldürüldü. Suikasttan sonra bölgede etkinliğini giderek artıran terör örgütü PKK’nın muhalif Kürtlere baskılarını artırdığını belirten Avukat Rustem Temo, “Örgüt, Esed rejiminin yöntemleriyle Kürtleri terörize ediyordu. Bu baskılar, yalnızca Müstakbel Partisi’nin değil diğer tüm muhalif Kürt grupların dağılmasına ve çoğunun yurt dışına kaçmasına sebep oldu” dedi. Buna rağmen PKK/YPG dışındaki diğer Kürt grupların kendilerini ifade etme gücünün özellikle rejimin çöküşünden sonra hâlâ olduğuna değinen Temo, “Kürtlerin taleplerinin Suriye halkının kalan kısmıyla aynı olduğuna inanıyorum. Kürtlerin PKK tarafından bastırılmış olan büyük çoğunluğunun bölünmeyi istemediği kesindir. Kürtler, gelecekte kapsayıcı, çok sesli ve her kesime eşit mesafedeki Suriye devletinde yaşamayı istiyor” ifadelerini kullandı.
PKK SURİYE’DEN ÇIKARILMALI
Suriyeli Kürtlerin, terör örgütü YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ilintilenmesinin kabul edilemez olduğuna vurgu yapan Rüstem Temo, “Esed rejiminin devrilmesi ve İran’ın bölgeden çekilmek zorunda kalmasının ardından PKK/YPG terör örgütünün de gücü kalmadı. ABD’nin terör örgütü DEAŞ’ı bahane ederek örgüte verdiği destek, örgütün ömrünü uzatarak Türkiye’yi provoke etmeyi amaçlıyor. Kürtlerin yoğunluklu olduğu bölgeler hâlâ örgütün işgali altında. Dolayısıyla Esed rejiminin bir başka versiyonu olan bu örgüt de tıpkı rejim gibi Suriye’den çıkarılmalıdır” talebinde bulundu.
KÜRTLERİN KÜLTÜREL VE MİLLİ HAKLARI İADE EDİLMELİ
Suriye’de Esed rejiminin devrilmesinden sonra Suriyeliler arası bir diyalog ve 2254 sayılı BMGK kararı başta olmak üzere uluslararası kararlar çerçevesinde bir siyasi geçiş olması gerektiğine dikkati çeken ENKS Üyesi Abdullah Kedo ise “Suriye’nin asli unsurlarından biri olan Kürtler, 1957’den beri baskıcı yönetime karşı mücadele ediyor. O günlerden beri eşit ve demokratik bir rejim içinde milli haklarını talep eden Kürtler, Suriye devrimine de ilk günden itibaren katıldı” diye konuştu. Suriye’de Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin ve Süryanilerin yanı sıra diğer dini grupların da katılımıyla bir siyasi geçiş sürecinin olması gerektiğini belirten Kedo, “Yeni Anayasa’da Kürt kimliğinin tanınması ve milli haklarının Kürtlere verilmesi gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.
ÖNEMLİ OLAN SÖZLER DEĞİL FİİLLERDİR
Yeni Şam yönetiminin lideri Ahmed Şara’nın, Kürtlerin Suriye halkının ayrılmaz bir parçası olduğu yönündeki cümlelerine de değinen Kedo, “Geçmişte bu tür cümleleri Esed rejimi de kurmuştu. Önemli olanın sözler değil fiillerdir. Dolayısıyla Kürtler, yeni dönemde kendilerine yönelik ırkçı ve siyasi ayrımcılığın sona ermesini bekliyor. Kürtlerin talepleri, Anayasa’da da haklarının teminat altına alınmasıdır” şeklinde konuştu.
Türk iş adamlarına yatırım çağrısı
Yeni Şafak’a yaptığı değerlendirmelerde Türkiye’nin Suriye devrimi sürecindeki rolü hakkında da konuşan Rüstem Temo, “Türkiye, hem devlet hem de halk düzeyinde 13 yıl boyunca Suriye halkına büyük bir destek verdi. Milyonlarca Suriyeliyi topraklarında misafir eden Türkiye’nin, özgürlük sonrası çok daha büyük bir rol oynaması gerekiyor. Suriye’deki terör örgütlerinin yenilgiye uğratılması çabalarında olduğu gibi ticari ilişkilerde de Türkiye’nin aktif rolüne ihtiyaç var. Türk iş adamları, özgürlük sonrası yeniden imar ve sanayi çalışmalarına yatırımlarıyla destek vermeli” dedi.
Bakan Bolat Suriye sınırında: Yeni döneme hazırlanıyoruz
Ahmed Şara'dan sürpriz davet: Lübnan ve Suriye arasında kritik temas