Yenidoğanda yeni standartlar
Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde standartları yeniden belirliyor.
*Bir hastanede doğan bebeklerin yüzde 10’undan fazlasının yoğun bakıma yatırılması, aşırı yatış olarak değerlendirilecek ve hastane incelemeye alınacak.
*Hastalara konan ön tanıların doğru testlerle desteklenip desteklenmediği kontrol edilecek. Örneğin, solunum yetmezliği tanısı alan bir bebek için gerekli akciğer grafisi ve laboratuvar testleri istenmiş mi buna bakılacak.
*Yenidoğanlara gereksiz yere geniş spektrumlu antibiyotikler yazılıp yazılmadığı denetlenecek.
*Yoğun bakımda yatan bebeklerin günlük gelişimi detaylı bir şekilde kaydedilmiş mi? Günlük tıbbi notlar eksiksiz tutulmuş mu? SGK’ye bildirilen tıbbi işlemler, hastane kayıtlarıyla örtüşüyor mu? gibi sorulara cevap aranacak.
*Doktor ve hemşire kayıtları birbiriyle uyumlu mu? Örneğin, bir doktor, bebeğin ventilatöre bağlı olduğunu belirtirken, hemşire notlarında sadece oksijen maskesi kullanıldığı görülüyorsa bu çelişki araştırılacak.
*Gereksiz kan transfüzyonu ve ilaç kullanımı tespit edilirse hastane ve ilgili hekimler hakkında işlem başlatılacak.
*Bebeklerin ne kadar süreyle ve hangi kriterlere göre solunum cihazına bağlandığı incelenecek. Gereksiz entübasyon işlemlerine karşı özel bir hassasiyet gösterilecek.
*Prematüre bebeklerin uygun şekilde beslenip beslenmediği, hastanelerin yeterli beslenme sağlama kapasitesine sahip olup olmadığı kontrol edilecek.
*Türkiye’de prematüre bebek ölümlerinin en büyük nedenlerinden biri enfeksiyon. Yoğun bakımlarda hijyen ve izolasyon kurallarına uyulup uyulmadığı da denetimlerde büyük önem taşıyacak. Özellikle 2 bin gramın üzerindeki bebeklerde yüksek ölüm oranları görülen hastaneler mercek altına alınacak.
*Türkiye’de hayati risk taşıyan hastaların takip ve tedavisinin yapıldığı 546 tane üçüncü seviye merkez var. Bunun 300'ü özellerde, 101'i Sağlık Bakanlığında, 53'ü üniversite hastanelerinde bulunuyor. Bu merkezlerde 8 bin tane kuvöz bulunuyor. Bunun yüzde 54’ü özel hastanelerde. Doluluk oranları açısından bakıldığında Sağlık Bakanlığı’nda yüzde 80, özel hastanelerde yüzde 52, üniversite hastanelerinde ise yüzde 63. Komisyon bu oranlar arasındaki farkı da araştıracak.
Üç aşamadan oluşacak
Komisyon denetleme esnasında kullanacağı iki ayrı form oluşturdu. İlk üç ay pilot çalışma yapılacak. İkinci üç ayda ekipler oluşturulacak, son hali verilmiş formlar sahada yaygınlaştırılacak ve sağlık müdürlükleri tarafından kullanılabilirliği sağlanacak. Sonraki altı ayda ise bu formların ya da denetimlerin Türkiye’de rutin hale gelmesi sağlanacak.
Çapraz denetim yapılacak
Denetim ekibi çapraz denetim yöntemi uygulayacak. Yani aynı ilden sağlık müdürlüğü, yenidoğan uzmanı denetlemeye katılmayacak. Ekip denetimini yapılacağı il dışından oluşturulacak. Türkiye genelinde şu anda 130’u profesör, 110’u doçent olmak özere 365 yenidoğan uzmanı var. Denetim sırasında SGK’den de uzman talebinde bulunulacak. Denetimler habersiz yapılacak. İlk denetim, denetime gidilecek sağlık kuruluşunun mesul müdürü ve sorumlu hemşiresinin de hastanede olması için mesai saatleri içinde planlanacak. Ancak sonraki denetimler mesai saatleri dışında yapılacak. Önümüzdeki hafta içerisinde ismi verilmeyen bir ilde komisyon ilk denetimini yapacak.
Alternatif üzerinde çalışılıyor
Sağlık Bakanlığı yetkilileri, yoğun bakım denetimleri sonucunda standartlara uymayan hastanelerin ve hekimlerin ciddi yaptırımlarla karşılaşacağını belirtiyor. Özellikle yanlış tıbbi uygulamaların tespit edildiği yerlerde, ilgili birimlerin kapatılması veya sağlık çalışanlarının cezai işlem görmesi gündemde. Denetimler sonrası, standartlara uymayan bazı yoğun bakım ünitelerinin kapatılabileceği belirtiliyor. Bu durum, o bölgede yenidoğan bebeklerin yatacak yer bulamaması gibi riskleri de beraberinde getiriyor. Ancak bakanlık yetkilileri, denetimlerin aşamalı olarak yapılacağını ve kapatılacak ünitelerin yerine alternatif çözümler üretileceğini vurguluyor.