Her yıl 300 milyar dolar ödeniyor dünyada böyle bir ülke yok: Türkiye 85 milyonla faizciye çalışıyor
Yüksek faizin sanayiciye maliyeti katlanarak artıyor. Kovid salgını, Rusya Ukrayna Savaşı, asrın felaketi Kahramanmaraş depremleri, EYT yükü ve seçim gibi önemli badireleri yüzde 8,5 faiz ve yüzde 38 enflasyon ile geride bırakan Türkiye, Haziran 2023’teki politika değişikliğinin ardından bir türlü belini doğrultamadı. Sanayi şirketlerinin karlılıklarını eriten yüksek faiz politikası; işletmeleri, malını mülkünü satarak ayakta kalmaya çalıştığı zor bir sürece soktu. Yatırımcıların, işletmelerin, sanayicilerin sermayesi faizcilerin eline geçmeye başladı. Sanayi kuruluşlarının zararları veya kârlılıklarının düşüşü, büyük bir vergi kaybını da beraberinde getirecek. Zarar artığı için geliri düşen işletmelerin gelir vergisi de düşecek. İşletmelerin daha düşük vergi vermesi devletin büyük bir vergi kaybına uğramasını bu da bütçe açığının artmasını beraberinde getirecek. Yüksek faizlere direnmeye çalışan işletmeler, kapatılma veya yok pahasına satılma riskiyle de karşı karşıya.
KURUMLAR VERGİSİ ERİDİ
Türkiye'nin merkezi yönetim bütçe gelirleri 2024'te bir önceki yıla göre yüzde 66,5 artarak 8 trilyon 670 milyar lira, giderleri de yüzde 63,6 artarak 10 trilyon 777 milyar lira oldu. Bütçe açığı ise 2 trilyon 106 milyar lira olarak kayıtlara geçti. Bunda kurumlar vergisindeki erimenin büyük etkisi oldu. Gelir vergisinin yüzde 120, dahilde alınan katma değer vergisi yüzde 96,4, özel tüketim vergisi yüzde 56,4, banka ve sigorta muameleleri vergisi yüzde 158,8, ithalde alınan katma değer vergisi yüzde 40,5, damga vergisi yüzde 78,9, harçlar yüzde 59,6 ve diğer vergi gelirleri yüzde 40,5 arttığı 2024’te kurumlar vergisi sadece yüzde 13 arttı. İşletme kârları üzerinden alınan kurumlar vergisindeki düşük performans; sanayicinin, KOBİ’lerin, tüccarın ve ihracatçının yüksek faiz yükü altında ezildiğini gösteriyor.
İHRACATI DA VURUYOR
İSO 500’de üretimden satışlar 2023 yılında yüzde 42,1 oranında artarak 4 trilyon 485 milyar liradan 6 trilyon 375 milyar liraya çıktı. Bu rakamlar, 2021 ve 2022 yıllarına göre Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu için zayıf bir performansa işaret ediyor. Üretimden satışlarda büyüme 2022’de yüzde 119 iken, 2023 yılında yüzde 42,1’e geriledi. Enflasyondan arındırıldığında ise üretimden satışların 2023’te reel olarak yüzde 13,8 oranında gerilediği görülüyor. İSO 500 büyük sanayi kuruluşunun ihracatı ise 2023’te yüzde 2,9 düştü. Türkiye’nin toplam sanayi ihracatı ise aynı yıl yüzde 2 geriledi.
ZARAR ARTIYOR
Türkiye’nin ekonomi politikasında makas değişikliği yaptığı 2023’te, İSO 500’ün faaliyet kârı yüzde 39,7 oranında artarak 671 milyar liradan 937 milyar liraya çıktı. Buna karşılık faaliyet kârlılığı oranı, 0,3 puan düşüşle yüzde 12,8’den yüzde 12,5’e geriledi. Ancak burada önemli bir detay daha dikkat çekiyor. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kârı (FAVÖK) yüzde 45,5 artışla 1 trilyon 175 milyar liraya yükselmesine rağmen, FAVÖK kârlılığı oranı 0,3 puan artışla yüzde 15,4’ten yüzde 15,7’ye çıktı ve neredeyse yerinde saydı. Hatta satış kârlılık oranının 0,7 puan düşüşle yüzde 9,3’ten yüzde 8,6’ya indi. 2022 yılında İSO 500’de kâr eden kuruluş sayısı 442 iken, bu sayı 2023 yılında 404’e indi. Zarar eden kuruluş sayısı da 58’den 96’ya yükseldi. Bu sayı, 2018 sonrasındaki en yüksek değer olarak dikkat çekiyor.
Tüm kâr büyüklüklerindeki artışlar, 2023 yılı enflasyonunun altında kaldı ve reel olarak geriledi. Bunun üç önemli nedeni ise şöyle sıralanıyor; seçimler sonrasında ekonomi politikalarında yaşanan değişim ile faizlerin yüzde 50’ye çıkarılması, 6 Şubat 2023’te yaşanan deprem felaketleri ve yavaşlayan küresel talep.
KÂRLARIN %57’Sİ FAİZE
Faizlerin yüksek olduğu dönemlerde sanayi kuruluşlarının ana faaliyet alanları dışına yönelmesi de dikkat çekiyor. Bir başka deyişle, finansman maliyetinin yüksek olduğu yıllarda şirketler parayı yatırıma ayırmak yerine faize yatırıyor. Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarında da durum aynı. Toplam faaliyet dışı gelirlerin net satışlara oranının 2023’te yüzde 2,1’den yüzde 3,6’ya yükseldi. Üretim faaliyeti dışı gelirlerinin dönem kâr ve zarar toplamı içindeki payı 2022’de yüzde 22,9 iken, 2023’te yüzde 41,3’e çıktı. İSO 500’ün finansman giderleri 2023’te yüzde 92,5 oranında artarak 277 milyar liradan 533 milyar liraya yükseldi. Böylece finansman giderlerinin faaliyet kârına oranı 15,6 puan artışla yüzde 41,3’ten yüzde 56,9’a çıktı. Bu tablo sanayicinin elde ettiği kârın yarısından fazlasını faize ödemek zorunda olduğunu gösteriyor.
Fransız medyasında Türk Savunma Sanayii: Bir yılda 40 milyar dolarlık katkı
ABD Kanada, Meksika ve Çin'den ithalata yeni gümrük vergileri getirdi: Trump'tan açıklama geldi
Savunma sanayiimiz hedef büyüttü: Almanya'ya ATAK ABD'ye İHA