Yapay zekâ müslüman için tehdit mi imkân mı?
HİLAL ARSLAN
Akıllı makinalar ve yapay zekâ her geçen gün gündemimizi daha fazla işgal ediyor. Hayatın hemen her alanında yapay zekâ kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Bazı meslekler şimdiden bu ileri teknoloji ile entegre olmuş durumda.
Ancak insan eliyle üretilen bu akıl almaz sistem aynı zamanda insanlığın geleceği için tehdit olacağına ilişkin endişeleri de beraberinde getiriyor. Aslında tek sorun bu değil. Yapay Zekâ inanç, ilahiyat, düşünce ve felsefe açısından yepyeni tartışmalara kapı araladı.
Prof. Dr. Mehmet Bulgen’in editörlüğünde yayınlanan Yapay Zekâ ve İslam adlı çalışma bu tartışmalara cevap olabilecek zihin açıcı makalelerden oluşuyor.
Kitabın önsözünde “Düşünebilme yeteneği, tarih boyunca insanı dünyadaki diğer canlılardan ayrıcalıklı kılan temel vasıf olarak kabul edilmiştir. İnsan için yapılan geleneksel tanımlar da onun “düşünen bir canlı” oluşuna vurgu yapar. İnsan canlılık niteliğini başka varlıklarla da paylaştığı için onu özgün kılan asıl yönünün düşünme özelliği olduğu söylenebilir.
Ancak günümüzde insanlık, ayrıcalıklı kabul edilen bu yönünü silikon temelli makinelerle paylaşmaya hazırlanmaktadır.” değerlendirmesinde bulunan Prof. Mehmet Bulgen, “YZ’nin insan zekâsına ulaşma ve hatta onu geride bırakma ihtimali, günümüzde varoluşsal kaygılara neden olmaktadır.” diyor ve ekliyor: “Son yıllarda YZ’nin hızla gelişmesi ve bu konudaki endişelerin artması, devletlerin ve uluslararası kuruluşların YZ’yi düzenleme konusunda işbirlikleri ve inisiyatifler geliştirmelerine neden olmaktadır.”
YAPAY ZEKA VE GÜÇLÜ DEVLET
Yapay Zekânın korkutucu ihtimallere rağmen pek çok alanda insanlık adına büyük faydalar sağladığına dikkat çeken Bulgen, bilgi gibi Yapay Zekânın da artık dünyada hâkimiyet kurabilmek için büyük bir güç hâlini aldığının altını çiziyor:
“YZ sahasında yaşanan hızlı ilerlemeler birçok endişeye yol açsa da sunduğu fayda ve fırsatlar, bu teknolojiyi toplum ve devletler için vazgeçilmez hale getirmektedir. YZ teknolojisine sahip olmak, devletlere ekonomik, askerî ve sosyal alanlarda önemli avantajlar ve stratejik üstünlükler sağlamaktadır.
Sağlık alanında teşhis süreçlerini hızlandıran algoritmalar, eğitimde kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunan platformlar ve tarımda ürün verimliliğini optimize eden sistemler YZ’nin sağladığı faydalara örnek verilebilir. YZ denetimli sistemler, üretkenliği artırarak, yeni iş modelleri ve ekonomik fırsatlar yaratmakta ve bu alanda lider ülkelerin küresel ekonomide hâkim konuma gelmesini sağlamaktadır. Benzer şekilde YZ destekli otonom silahlar, ileri savunma sistemleri ve istihbarat teknolojileri, bu teknolojiye sahip ülkelerin askerî üstünlüğünü arttırmaktadır. Dolayısıyla YZ alanındaki rekabetten lider olarak çıkan devletlerin her açıdan dünyanın baskın gücü haline geleceği söylenebilir. Bu nedenle ülke ve şirketler, teknolojik altyapılarını geliştirmek ve bu alanda lider olmak için dev yatırımlar yapmaktadırlar.”
HANGİ NİYETLE KULLANILACAK?
Kitapta Ahmet Ayhan Çitil’in “Pek çok insan makinelerin bir kalkışmasının olup olmayacağını, makinelerin insanların sonunu getirip getirmeyeceğini sormaktadırlar. Asıl sorulması gereken soru bu makineleri kimlerin hangi niyetlerle kullanmayı planladıklarıdır. Yapay zekâya sahip makinelerden kurulan bir ordu kime karşı ve neden savaşacaktır? Yapay zekâya dayalı teknolojilerden hareketle elde edilen bilgi ve refah kim için kullanılacaktır?” şeklindeki sorusu en temel mesele olarak karşımızda duruyor.
Yapay Zekânın İnsanî Değerler Ve İnanç Üzerine Etkisi’ni değerlendiren Ercan Öztemel de “İslâm dini doğrularını, başta Kur’an ve hadis olmak üzere sağlam temellere oturtmuştur. O nedenle İslâm, olumsuz düşünce ve karşı propagandalardan diğer inanç sistemlerine göre daha az etkilenecektir. Müslüman bilim insanları ve ilahiyatçılar bu noktada birlikte çalışarak aktif sistemler geliştirirler ise olumsuz düşüncelerin önüne geçmek de diğer inanç sistemlerine göre daha kolay olacaktır.” şeklindeki yaklaşımıyla yönetebildiğimiz ölçüde yapay zekânın bize hizmet edeceğine dikkat çekiyor.
“Yapay Zekâ, Sanat Ve İslâm” başlıklı makale de hayli ilgi çekici. “Yapay zekâ ve sanat ilişkisini, yapay zekânın sanatçı olup olamayacağı tartışması üzerinden kurgulamak, en basit ifadeyle, gereksiz” diyen Mehtap Doğan, “Yapay zekânın sanattaki yeri ve işlevini değerlendirirken teknofobik bir yaklaşımla sanatta yapay zekâ kullanımını reddetmek de yapay zekâyı insan sanatçının rolüyle eşdeğer olarak ele almak da aynı şekilde hatalıdır.” değerlendirmesinde bulunuyor. Doğan’a göre “Yapay zekâ, görüntü tanıma, dil işleme, karar verme veya yaratıcılık gibi insanın zihinsel edimlerine paralel bir şekilde görev yapmak üzere tasarlanmış bir dizi algoritmadır. Bu sebeple, yapay sanat algoritmaları sanatçı değil sanatsal araçlar olarak kabul edilmelidir.”
DÜŞÜNCE SİSTEMİNE ETKİSİ
YZ’nin halihazırdaki ve gelecekteki teolojik, felsefi ve ahlaki etkilerini İslâm dini özelinde ele almayı amaçlayan kitaba Ahmet Ayhan Çitil “Yapay Zekâ Projesinin Felsefi Arka Planı”, Ercan Öztemel “Yapay Zekânın İnsani Değerler ve İnanç Üzerindeki Etkisi”, Furkan Özçelik “Derin Öğrenme ve Büyük Dil Modellerinin Dini Ve Felsefi Etkileri”, Muhammed Kızılgeçit, Murat Çinici “Kutsal Ve Dijital: Yapay Zekâ Ve Din Arasındaki İlişki”, Muhammet Özdemir “Yapay Zekâ, Transhümanizm Ve Din”, Tuba Nur Umut “İlahiyat Çalışmalarında Üretken Yapay Zekâ: Potansiyel Kullanım Alanları Ve Etik Boyutları”, Shoaib Ahmed Malik “Yapay Zekâ Ve İslâm Düşüncesi: İki Farklı Meydan Okuma”, Adnan Bülent Baloğlu “Neoliberalizmin Gölgesinde Yapay Zekâ Ve Dijital Teknolojileri Yeniden Düşünmek”, Ahmet Dağ “Etik Türleri Ve İslâm Ahlakı Bağlamında Teknoloji Ve Yapay Zekâyı Kuşanmak”, Nesibe Kantar “Yapay Zekâda Etik Modeller: Yapay Zekâ Hangi Etik Değerlere Sahip Olmalı?”, Seyithan Can “İyilik Ve Kötülüğün Ontolojisi Bağlamında Yapay Zekâda Ahlak Sorunsalı”, Enis Doko “Klasik İslâm Teizmi Ve Güçlü Yapay Zekânın İmkânı”, Mustafa Çevik “Yapay Zekâlı Robotlar Bir Gün Özgür İrade Sahibi Olup Tanrı’ya İnanabilirler Mi?”, Mehmet Ödemiş “Teolojik Bir “Mesele” Olarak Yapay Zekâ Ve Humanoidler”, Emine Acar “Kelâmî İnsan Tasavvurlarından Bedenlenmiş Yapay Zekâ Teorisine”, Yıldıray Sipahi “Sorumluluk, Kişilik Ve Fıtrat Düzleminde Yapay Zekâ İle Robot Hukukunun Felsefesi”, Nursena Çetingül “İslâm Hukuk Felsefesi (Makasıdü’ş Şerîa) Bağlamında Yapay Zekânın Hukuki Statüsüne Bir Bakış”, Muhammet Yurtseven “Yapay Zekânın İslâmî Finans Endüstrisine Entegrasyonu Ve Şer’i Etkinlikteki Rolü”, Muhammet Yeşilyurt “Yapay Zekâ’da Saklı Olan Eskatoloji Ve Kurtuluş: Teknolojik Tekillik”, Mehtap Doğan “Yapay Zekâ, Sanat Ve İslâm” başlıklı makaleleri ile katkıda bulunmuş.