Sanat Allah’a ulaşmanın bir yoludur
Hattat Esra Göncüoğlu, çini sanatçısı Gülmisal Gölebatmaz Eslek, müzehhibe Tuba Asiltürk İlhan ve minyatür sanatçısı Zehra Akdeniz, geleneksel sanatlara özgün yorumlarını katarak hazırladıkları “Gelenekten Geleceğe Kadın Sanatçılar” sergisinde buluştu. Çamlıca’daki Yıldız Holding Sergi Salonu’nda ziyarete açılan sergide 48 eser yer alıyor. Serginin küratörlüğünü Yıldız Holding Sanat Danışmanı Hattat Esra Göncüoğlu üstleniyor.
Serginin klasik sanat anlayışından hareket edilerek ortaya konulan özgün eserlerden oluştuğunu dile getiren Göncüoğlu, “Eserlerimizin bazıları hali hazırda koleksiyonlarda olan eserlerdi. Ancak sergi için sanatçılarımız yeni eserler de ürettiler. Bunlardan en önemlisi, sergimizin afişinde ve kataloğumuzun kapağında da yer alan eser. Bu eseri dört hanım sanatçı bu sergi için birlikte ürettik” diyor. Yıldız Holding’ten esinlenerek yıldız formunda tasarlanan bu eserin merkezinde baba nakkaş üslubunda bir İznik çinisi yer alıyor. Çevresinde ise Necm Suresi’nden ayet-i kerimeler yazılı. “Eserlerimiz, emek, aşk, sabır ve özveri ile hazırlandı” açıklamasını yapan Göncüoğlu, “Biliyorsunuz Kur’an-ı Kerim’in 53. suresine adını veren ‘necm’ kelimesi de ‘yıldız’ demektir. Yine altın zemin üzerine Tuba Hanım’ın rococo tezhipleri ve iç kısımdaki oval alanlar üzerine de Zehra Hanım cennet meyveleri ve bu bahsi geçen meyvelerin ağaçlarını nakşetti. Dört hanım sanatçının gayretiyle güzel bir eser ortaya çıkmış oldu” ifadelerini kullanıyor.
“Cemâl”in bir tecellisi
İslam sanatını Allah’ın “Cemâl” sıfatının tecellisinin bir yansıması olarak görüldüğünün altını çizen Göncüoğlu, “Müslüman sanatkar, benlik duygusuna kapılmadan Allah’ın yardımıyla sanatını bir teslimiyet içinde icra etme gayretindedir. Onların Cenab-ı Hak’ın kendilerine verdiği yetenekle yaptıkları sanat eserleri, ilahi güzelliğin azameti karşısında bir tevazu ifadesidir. Ortaya konulan bu ürünler hem sanatçıyı hem de muhatabını kendine çeker ve tüm ihtişamıyla hayran bırakır. Bu anlamda sanat, Allah’a ulaşmanın bir yoludur. Bizler de ecdadımızdan miras kalan bu geleneğin bir parçası olduğumuz için çok mutluyuz” diyor.
“Bizler, sanatçılar üretiyoruz ama sanat hamilerinin bizi hem sergi hem de imkân sağlamaları tabii ki kıymete değer” ifadesinde bulunan minyatür sanatçısı Zehra Akdeniz ise “Marifet iltifata tabiidir” hatırlatmasını yapıyor.
Bu sergide çok kıymet verdiği eserleriyle yer aldığını söyleyen Akdeniz, “Gelenekten Geleceğe Kadın Sanatçılar sergisinde minyatür çalışmalarımla yer alıyorum. Bunların bir kısmı öğrencilik yıllarımda yaptığım eserler. Aynı zamanda minyatüre daha modern bakış açısıyla yaklaşmış eserlerim de yer alıyor. Ayrıca bu sergide yer alan üç eserim camiler için yaptığım eserler. Büyük Çamlıca Camii ve Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde eserlerim var. Burada benim için en kıymetli olan eserlerim onlar” açıklamasını yapıyor.
Gözlere şenlik bir sergi
Sergide eserleriyle yer alan bir diğer hanım sanatçı Müzehhibe Tuba Asiltürk İlhan “Gelenekten Geleceğe Kadın Sanatçılar” sergisinin kendilerinin dahi uzun zamandır göremediği pek çok eseri bir araya getirdiğini söylüyor.
İlhan duygularını şu sözlerle ifade ediyor: “İnanın ben de şuan çok mutluyum. On yıl belki on beş yıl önce biz eserleri teslim ettiğimiz yerlerden emanet olarak bu sergi için geri aldık. Dolayısıyla bu eserlerin hepsi misafirimiz. Yıldız Holding’e çok teşekkür ediyorum. Bugün gerçekten önemli bir gün. Böyle güzel eserleri bir araya getirerek böyle güzel bir ortamda sunabilmek ayrı bir maharet. Hepimiz çok çalıştık ama sonuç seyredenlerin gözlerine şenlik oldu.” Çalışmalarında, klasik motiflerin özünü bozmadan, onları modern bir anlayışla yeniden yorumladığını anlatan çini sanatçısı Gülmisal Gölebatmaz Eslek, çini sanatının Anadolu’nun kültürel mirasını temsil ettiğini hatırlatıyor.
Eslek, “Osmanlı zamanında bu sanat büyük gelişim göstermiş olup, mimaride ve kullanım aracı olmanın dışında estetik anlamda manevi olarak varlığını sürdürmüştür. Burada gördüğünüz geleneksel motifler her biri ayrı anlam taşıyor. Bizlere geçmişten kalmış olsa bile bugün değerinden hiçbir şey kaybetmedi ve bu vesileyle hala bu kıymetli sanatı biz sanatçıların yaşatıyor olması çok önemli” diyor. Eser kompozisyonları ve formları bugünün sanat anlayışına uyum sağlarken, geleneksel ruhuda muhafaza ediyor. “Bu kıymetli sanatı yaşatmak adına önemli olan onun ruhunu koruyarak çağımıza uygun bir şekilde devamlılığını sağlamaktır” ifadesinde bulunan Eslek, amacının bu kıymetli sanatın geçmişle gelecekteki dengesini kurarak geleneksel motifleri modern bir bakış açısıyla yeniden canlandırmak olduğunu anlatıyor. Sergi, Çamlıca’daki Yıldız Holding Sergi Salonu’nda 6 Nisan’a kadar ziyaret edilebilir.