Gazzeli kadınların sessiz çığlığı kilim motiflerinde
Yüzyıllar boyunca kadınlar, kilim motiflerinde korkuyu, aşkı, ölümü, umudu ve korkuyu işlediler. Duygularını ve beklentilerini ifade etmek için bu motifleri bir araç olarak kullandılar. Fatih Kısaparmak “Kilim” şarkısında, “Sevdiğine sözü olan bir kilim dokur. Kilimin dilinden ancak anlayan okur” ifadelerini kullanmış, bir aşk hikayesinin kilim dokumasına nasıl yansıdığını dile getirmişti. Her türlü duygunun işlenebildiği kilimlere şimdi de Gazzeli kadınların sessiz çığlıkları işlendi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Geleneksel Türk Sanatlar Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayşe Aslıhan Eroğlu, İsrail’in katliam yaptığı Gazze’deki kadınların sessiz çığlıklarını kilim üzerine ilmek ilmek işledi. Gazzeli kadınlara destek olan dünyanın dört bir yanındaki kadınlara da dokumalarında yer veren Prof. Dr. Eroğlu, her eserine bir de kefiye yerleştirdi. ‘Sessiz Çığlık’ ismini verdiği sergi için Eroğlu, “Kilimleri dokurken çok ağladım” dedi.
KADINLARIN DİK DURUŞUNDAN ETKİLENDİ
Prof. Dr. Ayşe Aslıhan Eroğlu, 7 Ekim 2023’ten beri İsrail zulmü altındaki Gazze’de, kadınların dik duruşlarından etkilenerek onların sesini duyurabilmek için 7 ay önce sergi açmaya karar verdi. Eroğlu, ‘Sessiz Çığlık’ ismini verdiği sergisini Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi’nde açtı. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ve akademisyenler, sergideki eserler hakkında Eroğlu’ndan bilgi aldı. Sergi için Eroğlu’na teşekkür eden Rektör Hacımüftüoğlu, bu tür çalışmaların destekleneceğini söyledi.
Bu sergiyi Filistinli kadınların sesi olmak için hazırladığını ifade eden Prof. Dr. Eroğlu, “Eserlerimde Filistinli kadınların sesi olan dünya ülkelerinin kadınlarına da yer verdim. Yaptığım dokumalarda, çeşitli ülkelerin kadınlarına kefiye giydirerek bir farkındalık oluşturmaya çalıştım” diye konuştu.
ESERLERİMİN HEPSİNİ AĞLAYARAK YAPTIM
Filistinli kadınların sessiz çığlıkları, dirayetleri, imanları, tevekküllerinden etkilendiğini belirten Prof. Dr. Eroğlu, gözyaşlarını tutamadı. Kadınların dramını sanatçı olarak işlediğini anlatan Eroğlu, “Bir kadın olarak çok zor. İnsan kendini onların yerine koyunca çok zor. Eserlerimin hepsini ağlayarak yaptım. Evlatlarını kaybetmiş, çoluğunu çocuğunu kaybetmiş, evini barkını kaybetmiş ama hala sessiz, dirayetli, imanlı bir şekilde dik duruşları var. Eserlerimi dokurken onlarla empati kurarak yaptım. 7 Ekim’den beri sürekli takip ediyorum. Ne yapabilirim diye düşündüğümde ben de bir sanatçı olarak farkındalık oluşturmak istedim. Yaparken hem ağladım hem empati kurdum” dedi.
SERGİYİ GEZENLER DE DUYGULANDI
Sergiyi gezenlerden Fatma Topçu, çok duygulandığını ifade ederek şunları söyledi: “Sergi bizleri çok duygulandırdı. Hocamızı tebrik ediyorum. Filistin’de savaşın mağduru kadınların sesini en azından bu şekilde duyurmaya, yanlarında olduğumuzu göstermeye çalışmak çok güzel bir duygu.”
Türkiye'ye son 23 yılda 13 bin 282 eser iade edildi